قُلْ هٰذِهٖ سَبٖيلٖٓي اَدْعُٓوا اِلَى اللّٰهِ عَلٰى بَصٖيرَةٍ اَنَا۬ وَمَنِ اتَّبَعَنٖيؕ وَسُبْحَانَ اللّٰهِ وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِكٖينَ “De ki: “İşte bu, benim gittiğim yoldur. Ben ve yol arkadaşlarım kesin ve açık delille sizi Allah’ın dinine çağırıyoruz. Eşsiz olan, eksiksiz ve tam olan sadece Yüce Allah’tır. Ben O’na eş ve ortak...
Kavram atkıları, kelime çözgüleriyle ilmek ilmek dokunur; böylece mânâlar evrenini sarıp kuşatan yekpâre geniş bir kilim meydâna gelir… Envâî türlü nakışları ile bu kilim, devran döndüğü, beşeriyetin lisânı ve tefekkürü de yaşadığı müddetçe dokunmaya, mânâ evrenini sarıp kuşatmaya devâm edecektir… Bu mânâ kilimindeki nakışların tanınıp yorumlanabilmesi için lâzım olan mârifetlerden...
Prof. Dr. Celal TÜRER ‘Yol’un ve ‘Yolculuk’un hiç kuşkusuz bizim kültür ve medeniyetimizde çok önemli yeri/anlamı var. Bu bağlamda ‘dış dünya’ya yönelik fizikî yol ve yolculuk kadar -ve belki de fazlasıyla-, ‘iç dünya’nın keşfine dönük manevî yol ve yolculuktan söz etmek mümkündür. ‘Yol’ ve ‘Yolculuk’ imgelerinin çağrıştırdığı tüm esrârengiz ideler,...