Sunuş:
Bu haftaki röportajımızı Melek Karadeniz ile yaptık. Kendisi tarihçi ve muallime/öğretmen. Kendi ifadesiyle okur ve yazar. Yazı haline getirdiği okuma üzerine görüşlerini ilginize sunuyoruz.
Hu
Bir kitap ismi… Taşkın TUNA’nın kitabı tavsiye ederim.
Okumak önemli; ilk emir İlahi makamdan.
Ama neyi okumak? Önce hayatı tabi. Yaşantımızda yolumuza çıkan çakıl taşlarını okumak birer birer… Gün içerisinde başımıza gelen bir olayın başka bir olay ile bağlantılı olabileceğini görmek ve bu yaşam ağları arasındaki bağı okumak. Her ses ve her öge öylesine değildir. Şefika teyze vardı, Allah rahmet eylesin. Sokakta çocukların ‘’Dikkat et!….’ bağırışını bile üzerine alır bakar ki yerde bir çukur var… Ergül hanımın annesi eskiden yıllar önce bir işe niyetlendiği zaman abdest alır , dua okur, sela ile ezan arasında yol ayrımına çıkar. Niyetini içinde tutarak; yoldan geçenlerin konuşmalarından niyetine cevap arar… Hurafe bunlar derseniz hurafe olur… Yoldaki çakıl taşlarını okuyorum derseniz bir okumadır…
Sonra kitabı okumak… Cann dostlar… Yeni kitabın mis gibi matbaa kokusunu önce içimize çekip sonra elimizle dış kapağı sevmek. Sonra ara sayfalarda kuşe kağıtlara dokunmak… Kitapla ilk sevgi ve diyalogdan sonra Okuma meditasyonu için ortamı hazırlamaya sıra geldi. Rahat bir koltuk, kokusu üzerinde yeni demli çay, arkadaşınızın hediye ettiği resimli şık bir not defteri, dışı ahşap bir kurşun kalem, resimli kitap ayracı ve kitabı göz hizamıza yakınlaştıracak bir kırlent. Bir de telefon ve tüm dünyayı sessize almak…J
Roman okuyorsak eğer hayale kapılıp gitmek ama en önemlisi fikir kitapları… Kalem bu nedenle elzem… Bazıları renk renk kalemler de kullanıyor tercih meselesi. Anlaşılması zor kısımları sesli okumak tane tane… Ve de bana göre en önemli husus dikkatli okumak. Her bilgi doğru değildir. Üstün körü kabul etmek yerine eleştirel bir gözle okumak. Hatta kenarlarına notlar almak. ‘’Araştır, İncele, bu bilgi aslında şöyle’’ gibi… Ve son olarak ilgimizi çeken kısımları not defterine tükenmez kalemle yazmak. Bilginin kaynağını da belirterek. Gençler bu not defteri bizim ikinci beynimiz vazifesi göreceğinden çok önemli.
Kitap okurken sabra gerek görmüyorum. Kitap size sevgisini gönderdiğinden siz onu elinizden bırakamıyorsunuz.
Bir de Âlimlerin kitaplarını okuma şekli var…J
Önce abdest alıp, kılık kıyafete dikkat edip sanki kitabı okumuyor bizzat Âlimden dinliyor gibi bir edep içerisinde oturup… Rahat koltuktan da vazgeçmezden tabi…J Bir Fatiha , üç ihlas okuyup Peygamberimizden başlayarak tüm Müslümanlara ve kitabın yazarının ruhuna hediye edip ‘’ Allahım bu kitabı bana aç’’ diye dua ederek okumaya başlamak …İşte böyle bir kitapta yazıyordu ; ‘’ Okuduğunuz kitabın yazarının ruhaniyeti sizde tecelli eder.’’ Muhyiddin Arabi Hazretleri daha iddialı davranıyor ve ; ‘’ Kitapları istediğim kişiye açarım diğerleri bir şey anlamaz ‘’ diyordu. Mevlana hazretleri ise ‘’ Bizi anlamayanlar kitaplarımızı okuduklarında bizi suçlarlar, lakin anlayanlar Kuran_ı Kerim tefsiri olduğunu görürler’’ demişti. Acizane ‘’ Nasibimiz kadar anlayacağız’’ diyorum.
Vesselam Okumak güzel şey… Tadını alanın elinden bırakamadığı, bilmeyenin kitap dünyasının içine giremediği bir alem… Keyifli Okumalar…
Ne kadar güzel, anlamlı ve yol gösterici olmuş kıymetli hocam
Faydalı olabildiysem ne mutlu bana. Teşekkür ediyorum Esin hanım.