Kamu alanı gündelik yaşamın cereyan ettiği sokak, cadde, mahalle, çarşı, pazar gibi halkın kullanımına açık, bireysel ve sosyal ihtiyaçların görüldüğü alanların tümüdür. Diğer bir ifadeyle özel mülkün sınırları dışında kalan alanlara kabaca kamusal alan diyebiliriz. Kamusal alanlar her yaş düzeyindeki insanın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tanzim edilirler. Çocuğundan yaşlısına, erkeğinden kadınına...
Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini, bu modeldeki Öğretim Programları Ortak Metnini ve 4-5 dersin de (okul öncesi gibi) taslağı incelendiğinde insanda şöyle bir kanaat oluşuyor: Elbette müfredat önemli. Ondan önemli olan ise öğretmen yetiştirme. Herkesin üzerine mutabık kaldığı gibi müfredat ne olursa olsun öğretmende bitiyor iş. Büyük...
Bundan bir gün önce sosyal medyada Konya Eğitim Fakültesi’nden kıymetli hocam Prof.Dr. Kemal Kahramanoğlu’nun “Millî Eğitim ve Bakanlık” başlıklı bir paylaşımına denk geldim. Sevgili hocamın paylaşımı, Türk eğitim bürokrasisinin kısa bir genel çerçevesini de ortaya koyduğu için aynen alıntılamak istiyorum: “Baktım; 1923’ten 2023 yılına kadar tam 65 Millî Eğitim bakanımız...
Sokaklarında olan şey, dünyanın herhangi bir şehrinde olandan farklı değil. Okullardaki çocuklar arasında olan da, herhangi bir ülkeden farklı değil. Ayakkabısı olanın olmayandan daha iyi olduğunu muhtemelen ayakkabısı olanlar uydurmuştur. Sokakta, kaldırımda hızla yürüyen ayakkabısız çocuğun umurunda değil bu durum çünkü. Ayakkabısızlığı ayakkabısı olanlar düşünmeli. Küçük yaşta, ilkokulda, hatta modernitenin...
Son günlerde Alman psikoterapist Bert Hellinger’in Afrika’da kimi yerlileri gözlemlemesiyle ortaya attığı bir terim çok konuşuluyor: Aile dizimi (family constellation). Netfliks’te yayınlanan bir diziye de konu edilen “aile dizimi terapisi”, bir insanın ailesinin geçmiş yaşantılarının ya da geçmişinde yaşanan olayların o kişiyi derinden etkilediği anlamına geliyor. Yani insanların yaşadığı bazı...
“Ah! Şu Yunanlılar! Onlar nasıl yaşayacaklarını bilirlerdi. Bunun için gereken, yiğitçe yüzeyde, kıvrımda, tende, deride durmaktır, görünüşleri süslemektir. Görünüş Olympos’unun tümünde biçimlere, tonlara, sözlere inanmaktır. Bu Yunanlılar yüzeyseldi – derinlikten uzaktı.” der Nietzsche “şen bilim”in ön sözünde. Batı da Yunan’ın bahçesinde yetiştiğinden o da hep yüzeysel kaldı. Yüzeysel yaşamak ve...
Neoliberalizmi temel alan okulların görevleri arasında çocukların ve gençlerin sadrını genişletmek diye bir çabadan bahsedilmez. Dahası ciddi bir fedakârlık duygusu geliştirme gayretinden de söz edilmez. Hatta ahlak diye derdi bile yok okulların. Sadece bizim değil, hemen hiçbir ülkenin eğitim sisteminde bu tür hasletler, onun var olma nedeni değildir. Olsa olsa...