Türk nüfusun azalması (bu hızla devam ederse) güvenlik sorunu doğurur diye bir yorum var. Önümüzdeki yılların ne getireceği belli olmaz. Sanayide, üretimde milli ve yerli kalacaksak, teknoloji, bilim ve kültürde bir Türkiye Yüzyılı öngörüyorsak bu alanların direksiyonunda Türk çocuğu olmalıdır. Demek ki genç, dinamik nüfus sadece askerlik, (ordu) için değil...
Abdulbaki Değer İngiliz Gazeteci: “Batı medeniyeti hakkında ne düşünüyorsunuz?” Mahatma Gandhi: “Olsa iyi olurdu!” *** Meclis’te kabul edilip yasalaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu hatırlattı yukarıdaki diyalog. Adı büyük ancak içeriğinde bir şey yok. Yasalaşan kanunun bir meslek kanunu olarak nitelenmesi mümkün değil. Çünkü normalde üç yıldır konuşulan ve bütünlüklü bir halde...
Öğretmenlik, kendine has kanunu olan bir meslek olmayı uzun zamandır bekliyordu. Yıllardır eğitim alanındaki herkesin gündeminde olan öğretmenlik meslek kanunu sonunda somutlaştı. Bu olumlu gelişme doğal olarak yeni tartışmaları da ortaya çıkardı. Şu günlerde mecliste ele alınacak olan yasa önerisinin bazı nitelikleri oldukça kayda değer görünmektedir. Öncelikle öğretmenlik mesleği hakkında...
“Mahalle mektebi” bizim kuşakların daha çok kitaplardan tanıdığı, bazı şair ve yazarların biyografilerinden öğrendiği bir kavramdı. Genellikle bir tek hoca efendinin inisiyatifinde ve ağırlıklı olarak “dînî” bilgilerin verildiği eğitim kurumları idi bunlar.. Öğrencilerinin dilinden anladığı yegâne şey; herhalde hocadan çok, disiplinin vazgeçilmez unsuru “falaka” olmalıydı “mahalle mektebi”nde.. Eski toplum hayatında...