‘’ Okullar açılsın mı? Açılmasın mı? Kafeler kapatılsın da okullar açılsın. Düğünler iptal olsun okullar açılsın’’ tartışmaları arasında okullar açıldı elhamdülillah. Tıpkı bir rüyadan uyanır gibiydik. Uzunca bir rüya tam 18 ay süren.
Konya’nın Meram ilçesinde yeşillikler arasında çok güzel bir kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde Arapça öğretmeniyim. Bir yıldır çevrimiçi olara sürdürülen eğitimde sadece isimlerini bildiğim öğrencilerin artık yüzlerini de görecektim. Okullar açılınca her sınıftan sadece 3-5 öğrenciyi sima olarak tanımak beni çok üzdü açıkçası. Sekiz ay boyunca zoom üzerinden işlediğim dersler – şarkıda geçiyor ya hani- ‘’ıslak kumlara yazılmış hikayeler’’ gibi geliyordu bana. Neyse ki korktuğum olmadı. Geçmiş konuları tekrar ettik. Öğrenciler kelimeleri ve diyalogları hatırlayınca çok hoşuma gitti.
Geçen yıl cikciklerim diye sevdiğim 9. Sınıf öğrencilerim ergenlik dönemindeler ve bu yıl 10. sınıf oldular. Kişilik ve kimliklerinin geliştiği ve bununla beraber de sosyal ve duygusal zekalarının geliştiği yaştalar. Biliyoruz ki okul ortamında akranlarıyla iletişim kurmak, benlik algısının gelişimi ve özgüven gelişimi ve kimlik inşa etmede hayati önem taşır. OECD ülkeleri arasında en uzun süre okulları kapalı kalan ülke Türkiye oldu maalesef. Okul temelli sosyalleşmenin eksikliği geçen yıllar nasıl telafi edilir, ne gibi sorunlara yol açacak uzmanlar da tam bilemiyor. Bunun için uzun araştırmalar gerekiyor.
Uzaktan yapılan eğitim, eğitimden ziyade öğretim. Çoçukların katılım azlığını göz önünde bulundurursak öğretimi bile yapamadık. Çocuklara kazandırılması gereken bilgi, beceri ve davranışların ne kadarını verebildik. 10. Sınıftan konuştuğum öğrencilerin bazıları uzaktan eğitimi ve korona salgını tatilini şöyle değerlendirdiler.
‘’Normalde biz öğrenciler tatili çok severken uzun pandemi tatilinden bıktık. Okula dair her şeyi özledik. Sıradan yaptığımız rutin işlerin kıymeti elden gidince anlaşılıyor. Arkadaşlarla teneffüste gezmek, bir simitin yarısını paylaşmak, bir gün önce yaşadığımız olumlu olumsuz olayları en ince detayına kadar konuşmak meğer ne kadar da kıymetliymiş.
Sınıfta yüz yüze eğitimde öğretmenin hal ve hareketleri, üslubu dersi anlamamızda daha etkili. Öğretmenlerimizin ders anlatırken tek tek gözlerimize bakması bizi çok motive ediyordu. Evde yaptığımız tekrarlarda öğretmenlerimizin jest ve mimikleri dersi hatırlamamıza yardımcı oluyordu. İnşallah okullar bir daha tatil olmaz. Her sabah uyanıp okul tatil oldu mu olacak mı diye bir telaşla TV yi açmayı bıraktık artık. Şimdi tek düşüncemiz 1. Sınavlara en iyi şekilde hazırlanmak. Artık tatili düşünmek bile istemiyoruz.’’
Ben de öğrencilere sonuna kadar katılmakla beraber onlarla aynı temennileri paylaşıyorum. Tamamen okul değil de vaka görülen sınıfların tatil olması çok iyi. oldu. Kapanma olmadan 2021-2022 Öğretim Yılı’nın sona ermesi en büyük dileğimiz.