“Gerçek” ile “hakikat” arasındaki fark, Doğu ile Batı medeniyet tasavvurunun temel ayrım noktalarından biridir. Gerçek (realite), Batı’nın pozitivist aklının ürünüdür.Aydınlanma sonrası yüceltilen bu kavram, çıplak, örtüsüz, anlamdan yoksun, sadece “olan”dır. Duyularla, deneyle, gözlemle doğrulanabilen, niceliksel, maddi ve nötr olandır. “Elma yere düşer” bir gerçektir; Newton, yerçekimini formülleştirir, fakat bu düşüşün “niçin”ini, hikmetini, insana ve kâinata dair...