Çocukluğumda koyunlarımızı ve keçilerimizi sağım için ağıla götürürken ürkütüp sıkıştırmamamız, korkutmamamız, koşturup yormamamız büyüklerimiz tarafından sıkı sıkı tembih edilirdi. Aynı uyarı, kuzu ve oğlaklarımızın satım zamanında da yapılırdı. Üstelik “Sakın ha!” denilerek. Büyüklerimiz, “ürkütme, sıkıştırma, korkutma, koşturma, yorma” diyerek tembihte bulunurken aslında şunu söylemek istiyorlardı: Bu tür muamelelerle koyunları, keçileri,...
İlkokuldayken öğretmenimiz 3, 4 ve 5. sınıf öğrencilerine üç matematik sorusunu ‘ortak ödev’ olarak verdi. Deftere yazdığımız soruları akşam evde çözüp ertesi gün getirecektik. Üçüncü sınıfta olmama rağmen kendime güveniyordum. Çünkü bu konuda bana yardımcı olabilecek biri ilkokul mezunu, diğeri ortaokul öğrencisi iki ağabeyim vardı. Elbette yardım ederlerdi. Akşam ağabeylerime...