Yıllar önce, odamda sessizce çalışırken, kayıt için gelen bir öğrenci görmüştüm. Hafif utangaç, biraz çekingen ama içinde tarifsiz bir umut taşıyan, sarışın bir gençti. Gözleri, sanki anlatmak istediği çok şey varmış gibi derin derin bakıyordu. Onun bu bakışları, daha o anda içime işlemişti. Sevgi evlerinden geliyordu; dünyaya sımsıkı tutunmak isteyen...
“vurma kazmayı ferhaaat he’nin iki gözü iki çeşme aaahhh” âsaf hâlet çelebi Kelimeler penceremde açan sardunya… İçinde bir serçenin çırpınıp öttüğü yuva. Suya düşen revzen-i menkûş… Kelimeler gök gülşenine ekilmiş birer yıldız. Renk renk, ışıl ışıl… Sonsuzu bahşeden rüyâ, kelimeler… Kelimeler içimize döne döne sırma nakışlar işleyen bir nakkâş…...