“vurma kazmayı ferhaaat he’nin iki gözü iki çeşme aaahhh” âsaf hâlet çelebi Kelimeler penceremde açan sardunya… İçinde bir serçenin çırpınıp öttüğü yuva. Suya düşen revzen-i menkûş… Kelimeler gök gülşenine ekilmiş birer yıldız. Renk renk, ışıl ışıl… Sonsuzu bahşeden rüyâ, kelimeler… Kelimeler içimize döne döne sırma nakışlar işleyen bir nakkâş…...
Köyümüze elektrik geldiği yıl, fakültede üçüncü sınıf öğrencisiydim. Yaz tatilinde imece usulü yapılan bazı çalışmalara destek olmak istedim. Bir gece yarısı birkaç köylüyle muhtarın evindeki toplantıya iştirak ettim. Hattı yapan şirketin yetkilisi olan mühendis, o gece orada işçilerin başındaki usta ile muhtar ve köylülere; “Ustacığım, muhtarım, arkadaşlar! Şimdi gözlerinizi kapatın....