2.01.1943 / 1 Şubat1999 Müzik, “Fâsıkların fıskını, âşıkların aşkını artırır derler.” Müzik, yerinde ve iyi kullanıldığında Allah’ın en büyük hikmetlerinden birisi olan ilahi nağmeler vesilesiyle 7’den 70’e her yaştaki insana eski ve eskimeyen medeniyetimizin mesajını ulaştırmak için en etkili iletişim araçlarından biridir. Nitekim ülkemizin kültürel kodlarıyla, milletimizin değerleriyle oynamak isteyenler...
Tanrı bütün kullara rızkını dağıtırkenKimi sırtüstü yatar, kimi boşta gezerken Kul Ahmet erken kalkar, haydi ya nasip derdi Kimseler anlamazdı, ya nasip ne demekti Mahalleli kahvede muhabbet peşindeyken Leylekler lak lak edip, peynir gemisi yüklerken Kul Ahmet erken yatar, sabaha ya kısmet derdi Kimseler anlamazdı, ya kısmet ne demekti O...
Gençliğimizin kara yağız delikanlısı, geniş alnı, dolgun yanakları, kemerli bir burnu, muntazam bir ağız, üst dudağı ince ve alt dudağı etli, simsiyah bıyıkları ve iki bitişik gür kaşlarıyla o tam bir Mezopotamya güzeliydi. Yıllar geçince o gür saçları ve o gür kaşları bembeyaz oluvermişti pamuk baba oluvermişti birden Nuri...