Bazı insanlar kitap yazar. Bazı insanlar sözlük yazar. D. Mehmet Doğan ise, kelimelerden bir yurt inşa etti. Ömrünü Türkçeye, tarihimize ve medeniyetimize adadı; yazdıklarıyla, düşündükleriyle, sustuklarıyla bile bu topraklarda hakikatin izini sürdü. Onu anlamak, bir lügat değil bir mefkûre okumaktır. Her cümlesi bir uyarı, her eseri bir diriliş çağrısıdır. D....
Yaşadığımız zamanın son yarım asrında kalem oynatan, kale tutan bir isimden söz ediyoruz. Kendisi ülke tarihinin bir devri için bir kanadı hariç tutulan medeniyet yolculuğumuzun savunma siperlerinden çıkış döneminin kalemle müdafasını yapan üstadlarındandır. Yazı hikâyesini istikamet, hakikat duygusu ve vukufiyet yüklü sebatkârlık dolu cedelci bir tavırla hayata geçirmiştir. Dil ve...
Sözcükler, yalnızca iletişim aracı değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal dünyamızın şekillendiricileridir. Söylediğimiz kelimeler, hem bizi hem de muhatabımızı etkiler. Araştırmalar, olumlu ifadelerin beynin stresle başa çıkma kapasitesini artırdığını, olumsuz sözlerin ise stres hormonu olan kortizol seviyesini yükselttiğini ortaya koyuyor. Kortizol, beynin tehdit algısıyla ilgili bölgesi olan amigdalanın uyarılması sonucu...
Her halde ‘’bir nesli eğitim yoluyla nasıl kuraklaştırır ve çoraklaştırırsınız?’’ Diye bir soru sorulsaydı bundan daha orjinal bir karşılık bulunamazdı. Ve cevabı araştırılsaydı bu yarışmacı kızımızdan daha doğru bir sonuca ulaşılamazdı. El cevap: Şekil a’da görüldüğü gibi diyerek o meşhur yarışmadaki kızımız örnek olarak gösterilebilirdi. Hatta model bir örnek olarak...
Yıl 1975, aylardan Nisan. Öğretmenimiz, köyümüzdeki ilkokuldan mezun olacak sekiz öğrenciden -ben dâhil- altısını diploma fotoğrafı çektirmek için trenle ilçeye götürüyordu. İki arkadaş daha önce çektirmiş. Bindiğimiz tren, bildiğimiz kara tren. O gün gecikmeden geldi. Üzerimizde siyah önlük, beyaz yaka. Ayağımızda lastik ayakkabılar. Pantolonlar yıpranmış ya da dizleri yamalı. Önde...
Bir yazıyı okurken, bir gösteriyi izlerken, bir eğlenceye katılırken ya da bir tabelaya bakarken başlar merak. Zihinde basit bir soru doğar. Bu soru bizi geçmişin izlerini bugüne taşıyan güçlü bir yolculuğa çıkarabilir. Mayıs ayında Karaman sokakları güzel bir bayrama ev sahipliği yapar. Türk Dil Bayramı. Bu bayram zihinlerde basit gibi...
İngilizcenin küresel iletişim dili olarak hakimiyeti, genellikle birbirine bağlı bir dünyada kültürlerarası iletişimin pratik bir çözümü olarak sunulur. Ancak bu anlatı, onun yükselişini besleyen güç dinamiklerini, tarihsel mirasları ve sosyo-ekonomik eşitsizlikleri perdeliyor. Dilsel emperyalizm kavramı, İngilizcenin küresel dayatmasının emperyal hiyerarşileri nasıl sürdürdüğünü, dilsel çeşitliliği nasıl aşındırdığını ve Batı kültürel hegemonyasını nasıl kökleştirdiğini...
Şubat ayı, kış mevsimin son günlerindeyiz. Ülkemiz batıdan doğuya, yoğun bir kar yağışının etkisi altında. Karadeniz’in kıyılarında bile kar kalınlığı 30 cm’ye ulaşmış. Her ilden her bölgeden yoğun kar yağışı haberleri geliyor. Sosyal medya kullanıcıları kar manzaraları ve ana öğesi kar olan resimler ve videolar paylaşıyor. Kardan adam yapan çocuklar,...
Efendim, en sonda söyleyeceğimi, en başta da söyleyerek sözlerime başlayayım: İlimcilik mi, yoksa bilimcilik mi oynayacağız? Bizim öncelikle buna bir karar vermemiz lâzım… Lugatimiz Kubbealtı’nda ilim, “bir şeyin hakikat ve mahiyetini kavrayıp idrak etmek” demektir. İlâhî bir sıfat olarak “Allah’ın gerek duyular âlemine gerekse duyu ötesine ait bütün nesne ve olayları bilmesi”...
KAÇTAN KAÇ A MA MAK HER ŞEY ÖLÇÜYLE Her günü kaç kelimeyle idare ediyorsun? Kaç harfe nefesin yetiyor? Kaç hecelik ölçü kullanıyorsun? Kelime manası, Harf sayısı, Hece ölçüsü, Ömür törpüsü… Kaç, nerede, ne kadar? Saatler, Günler, Aylar, Yıllar… Bunlar burada. Ya orada? Bir gün kadar, Ya da bazısı. Kaç, nereye...
Bir kelime sevdalısı Tanpınar’ın abidevî romanı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ndeki kelime kadrosundan, doğulu batılı ayırt etmeden ve üstelik bunu kendine dert edinerek bir lügatçe hazırlamış. Anlaşılıyor ki kendine sağladığı bu zihnî faydadan herkesi müstefit etmek istemiş. Bu lügatçeyi okuyunca bilmediklerimi öğrendim, unuttuklarımı hatırladım. Teşekkür ediyorum. Aynı şekilde Ataç, Günlerin Getirdiği’nde;...