eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Etiket: selefilik

     Üsame Rifai Suriye baş müftü seçildikten sonra ekolleri veya izledikleri yöntem hakkında bazı değerlendirmelerde bulunmuştur. Böylece dayanaklarını ve gerekçelerini de izah etmiştir. Medresetü’s Şam’a tabi olduklarını söylemiştir. Vaddah Hanfer’in ifade ettiği gibi Şam İslam’ın küreselleşmeye açıldığı kapısıdır.  Bu çığırı günümüze kadar getirmiştir.  Şam ekolünü geçen yüz yılın başlarında ve Osmanlı’nın son döneminde...
05.04.2025 00:01
  Selefilerle Diyobend ekolü arasındaki buluşma noktalarından birisi Şah Veliyyullah Dihlevi köprüsüdür.  Dihlevi, Hindistan’a ehli hadis ekolünü getirmiş bir kimsedir. Bununla birlikte kökler veya öteki besleyici kollar ayrışma noktalarını temsil eder. Sözgelimi Diyobend ekolünün ana kaynaklarından birisi İmam Rabbani ve Mektubat adlı eseridir. Bu eserde müteşerri tasavvufa vurgu yapılsa da...
25.01.2025 20:06
Bazı sufi çevrelerde Seyyit Kutup alerjisi vardır.  Kutup karşıtı olmak meşrebin olmazsa olmazı şartı gibi algılanıyor.  Alamet-i farikası olarak görülüyor. Neden acaba bunlar nefsiyle uğraşmaz da Seyyid Kutup ile uğraşır? Halbuki Seyyid Kutup geçişli bir adamdır. Yani bütünüyle bir kesimin veya çevrenin adamı değildir ve onlara mal edilemez. Bir kesime...
14.09.2024 00:01
 Aşırılık ve dolayısıyla tekfir çığırı şiddetin fikir boyutunu teşkil eder. Bugün sapmalardan birisi de çeşitli unvanlar ve adlar altında tekfirciliği geriye doğru saranların varlığıdır.  Mesela Hicre ve Tekfir grubu veya Cematü’l Müslimin gibi nevzuhur hareketler kendilerini toplumdan soyutluyor ve İslam tarihini keskin bir şekilde ikiye ayırıyorlardı.  3’üncü asırdan sonra adeta Müslüman toplulukların...
23.03.2024 01:14