eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
11°C
Ankara
11°C
Az Bulutlu
Perşembe Hafif Yağmurlu
10°C
Cuma Hafif Yağmurlu
8°C
Cumartesi Çok Bulutlu
6°C
Pazar Çok Bulutlu
7°C

Yıldırım ALKIŞ

Yıldırım ALKIŞ KİMDİR? 1962 Kahramanmaraş-Göksun doğumlu. Ortaokulu, Göksun’da, Liseyi Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi’nde okudu. 1984 yılında Konya İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Sırasıyla, Göksun Lisesi’nde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Ceyhan Yaltır Kardeşler Ortaokulu, Gazi ilköğretim Okulu ve Sağlık Meslek Lisesi’nde Din Kültürü Öğretmenliği, yine aynı dönemde İmam Hatip Lisesi’nde Arapça dersleri ve Cezaevinde Din Dersleri öğretmenliği yaptı. Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik ve müdür yardımcılığı yaptı. Aynı dönemde mahalli radyo kuruculuğu, yönetim ve programcılık, Özel okul kuruculuğu, yöneticilik ve öğretmenlik, Dershane kuruculuğu, yöneticilik ve rehber öğretmenlik, Bazı sivil toplum kuruluşlarının kuruluşunda ve faaliyetlerinde aktif rol aldı. DOST ve GONCA gibi okul dergilerinin çıkartılmasına aktif katkı sağladı. Türkoğlu İmam Hatip Lisesi müdürlüğü, Mersin İmam Hatip Lisesi müdürlüğü, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı yaptı. Aynı dönemde Eğitim Fakültesinde, Din Psikolojisi, Psikolojiye Giriş, Türk İslam Edebiyatı ve Bilim Tarihi dersleri okuttu. Kars İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Türkiye Diyanet Vakfı Yurtlar ve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesi Müdürlüğü yaptı. Heybe, Bohça, Füyüzat, Seyehatname, Civanmert, Kımıl, Kirman, Şiirimsi gibi özgün notları içeren ajandaları var. “Hafız Ali Efendi ve Mücadelesi”(Müşterek) “Biz Böyle Gördük”(müşterek) “Fotoğraflarla Kars” (Heyet) “Çocuklar Dedelerinin Oyunlarıyla Oynuyor”(Heyet) “Dua Zamanı Mektuplar” “kulluğun tadı” gibi basılı çalışmaları var. Evli, iki oğlu ve biricik kızı var. Halen Ankara Sosyal Gelişim Derneği genel sekreterliği görevini yürütüyor.

    Yıldırım Alkış: Okuma, yazıyı beyin arşivine taşımaktır

    Sunuş:

    Bu haftaki röportajımızı eğitim dünyasından bir ilahiyatçı, araştırmacı Yıldırım Alkış ile yaptık. Ufuk açıcı bir sohbet çıktı ortaya. Okuma meraklılarının pek çok yönüyle istifade edeceğini düşündüğümüz sohbet röportajı kendisini okuma ve eğitim dünyası ile alakadar sayanların istifadesine sunuyoruz.

    Maarifin Sesi:  Okuma nedir? Nitelikli bir okuma nasıl yapılmalıdır? Bir ”okur” tarifi yapar mısınız? 

     Yıldırım Alkış: Okuma; Yazarın yazısını maksadına uygun bir şekilde beyin arşivine taşımanın adıdır.

    Okumanın verimli olması için öncelikle ruhi hazırlık gerekir.  İkincil olarak hangi amaçla okuma yapılacaksa o niyete göre odaklanıp okunmalıdır. Bu niyet, istifade için olabileceği gibi tenkit, tetkik, açıklama ve reddiye için de olabilir. 

    Her yerde, her zaman okuma olabilir ama güzel mekânların ve vakitlerin seçilmesi okuma verimliliğini artıracaktır.

    Okuma, matbu kâğıtlara dokunarak yapılırsa ve bu matbuat da okuyucuya aitse; istediği gibi çizme, işaretler koyma, notlar yazma yetkisi de varsa kaymaklı kadayıf olur.

    Okumanın bir amacı olmalı ve okurken seçici olmalıyız. Her ele geleni yemek mideyi bozar, her dile geleni demek toplumu bozar, her bulduğunu okumak da düşünceyi bozar. Ayrıca zaman da kıymetlidir, israf edilmemelidir.

    Kalabalık ortamlarda kitap okuyanlar var olsa da ben sakin ortamlarda okumayı tercih ederim.

    Okuma kişinin müsamahasını artırıyorsa bu doğru bir okumadır. Müsamahasını ve tevazuunu artırmıyorsa böyle bir okumada yanlışlık var demektir.

    Maarifin sesi: Düşünce ile insan; iç terbiye ve davranış terbiyesi arasında nasıl bir ilişki kurarsınız?

    Yıldırım Alkış:  İnsanın davranışlarındaki güzelliğinin kaynağı düşüncesidir. Ancak güzel düşünenler güzel ahlaklı olabilirler. Düşüncesi güzel olmadığı halde güzel ahlaklı gözükmek şahsiyet münafıklığıdır.  

    Tefekkür zihnin arınması için, tezekkür ise bedenin arınması için ilaçtır. Sağlıklı tefekkür ve tezekkür yapanın hem iç huzuru olur hem de dışa yansıyan ahlakı güzel olur.

    Maarifin sesi: Kısaca çocuk, muallim, mürebbi tarifi yapabilir misiniz?

    Yıldırım Alkış: Çocuk: Büyük adam olmaya aday, taklit edebileceği rol modelini arayan birey.

    Muallim: Talim eden, örnek olan demektir. Söz ve davranışlarıyla, insanı yaratılış gayesine uygun olarak insanlaştırmaya gayret eden sanatkârdır.

    Mürebbi: Rabbinden aldığı ilhamla Rabbinin emanetlerini terbiye etmeye gayret eden demektir.

    Maarifin Sesi: Eğitim, öğretim, terbiye, talim kavramları sizin zihninizde nasıl bir Türkiye hayali uyandırıyor?

    Yıldırım Alkış: Türkiye’nin geleceği ve toplumsal huzuru, vereceği sağlıklı eğitim, talim ve terbiye ile doğru orantılıdır. Eğitim, faydalı davranış değişikliği kazandırmak için yapılır. Ne zaman ki eğitim, talim ve terbiye kelimelerinin yerine öğretim kullanılmaya başladı âdeta davranış değişikliği kazandırmak yerine kültürel bilgi yüklemek olarak algılanır oldu. Neticede bilgi kutsandı bilginin kaynağı unutuldu.

    Bizim dinimiz öğretmen öncelikli bir dindir. Peygambersiz kitap yoktur ama kitap verilmeyen peygamber çoktur. Kitap öğretmenle birlikte anlamlıdır. Öğretmensiz okunan kitaplar kişiyi “bilge” değil, “bilgiç” yapar. Rabbimiz insanlık tarihi boyunca eğitimin merkezine hep öğretmenleri koymuştur. Önce peygamberler sonra âlimler. Merkezde peygamberler,  âlimler ve fedakâr öğretmenler yoksa bunun adı eğitim olmaktan öte kültürel bilgi alış-verişi olur.

    Tüm madenleri işleme telaşındaki ülkemiz, kâinatın en değerli madeni olan “İnsan Madeni” ni işlemede ihmalkâr davranması çok üzücü. Ne var ki yüz yıldır eğitim konusunda sermayeden yiyoruz ve günübirlik politikalarla yol almaya çalışıyoruz.

    Maarifin sesi: ”Anlamak, anlamlandırmak, düşünmek” Ne kadar doğru yapabiliyoruz? Daha iyisi için neler yapabiliriz?

    Yıldırım Alkış: Bu terimlerin doğru yapılıp yapılmadığını ölçmek çok zordur.

    Çıktılarına bakarak yorum yapabiliriz. Anlamak, gereğini yapmakla tamam olur. Gereği yapılmıyorsa, beklenen davranış değişikliği oluşmuyorsa anlama eylemi tamamlanmamış demektir.

    Daha doğru anlamak ve anlamlandırmak için grup okumaları, değerlendirme ve istişareleri yapmak faydalı olacaktır.

    Düşünmek, çok konuşulan ne var ki çoğu zaman çok soyut kalan bir kelime. Peygamberimiz (sav) ve bazı İslam âlimleri bunu somutlaştırarak düşünmeyi Yaratıcının sıfatları ve eserleri üzerinde yapmayı tavsiye etmişlerdir. Nurettin Topçu da düşünmeyi bir eylem olarak kabul etmiştir ki katılmamak mümkün değil.

    Maarifin sesi: Bu röportaj için size çok teşekkür ediyoruz.

    Yıldırım Alkış: ben teşekkür ediyorum.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    1. Türkel AKINCI dedi ki:

      Kıymetli Yıldırım hocam’ın yazılarını okumak, sohbetlerinde bulunmak ne büyük şeref..
      Bir kez daha göğsümüz kabardı, iyiki varsınız. İyili yazıyorsunuz..