Teknolojik gelişmeler son sürat devam ediyor. Öyle bir noktaya geldik ki neredeyse ihtiyacımız olandan daha fazla teknolojik araçla karşı karşıyayız.
Tıpta da durum farklı değil. Özellikle tanısal yöntemlerde çok hızlı bir ilerleme var. Tedaviye yönelik olanlar biraz daha geriden geliyor. Keşke benzer ilerlemeyi tedavi alanında da görebilsek.
Yıllardır hayatımızda teletıp veya telesağlık diye bir kavram var. Yani uzaktan hastalık tanısının konulup mümkünse tedavisinin yapılması.
Radyoloji tetkikleri internet üzerinden paylaşılabiliyor, raporlanabiliyor ve telekonsültasyon yöntemiyle sonuca varılabiliyor. Buna teleradyoloji deniliyor. Benzer işlemlerin cerrahlar arasında yapılmasına telecerrahi deniliyor. Telekardiyoloji, teledermatoloji, telepsikiyatri… Neredeyse her branşın telesi var, yani internet üzerinden tanı, tedavi ve takip. Hatta müdahale bile yapılabiliyor. Tele uygulamaların sözlüğü yayınlanmış, hastaya müdahale uyguladığınız takdirde buna da telemüdahale deniyor.
Tele uygulamaların göz hastalıklarındaki şekline teleoftalmoloji deniyor. Nitekim gözde çok sayıda tetkik vardır ve bunlar rahatlıkla tele uygulamaların kapsama alanına sokulabilirler. Ülkemizde gözle ilgili tele uygulamalar ne boyuttadır, maalesef tam bilemiyorum. Çok zor bir şey değil, taraf olacak doktorlar anlaştıktan sonra kolayca yapılır. Hatta bazen hastalarımız bile telefon üzerinden başka merkezlerde yaptırdıkları tetkikleri göndererek teleoftalmoloji uygulamalarına dahil olmuş oluyorlar.
Teknolojinin çok yoğun kullanıldığı branşlardan biri de patoloji. Dijital patoloji olarak adlandırılan bu yöntemle patologlar işlerini kolaylaştırıyorlar, aynı zamanda tanı hassasiyetlerini yükseltiyorlar. Sonraki aşama patolojik tanıların bilgisayarlar tarafından konulması. Bu konuda da çalışmalar var. Eğer pratiğe geçerse sanırım patologlar sadece numune hazırlamak kısmıyla uğraşacaklar.
Şimdi kendi alanıma dönüp konuyu biraz daha ileriye taşımak istiyorum.
Pandemi süreci insanın aklına neler neler getiriyor?..
Göz muayenelerini hastalar evlerinden çıkmadan olabilseler diyorum.
Hastaların gözlerini biyomikroskop dediğimiz bir aletle inceleyerek pekçok hastalığın tanısını koyup tedavi edebiliyoruz. Arka segmenti görebilmek için bir mercek kullanıyoruz. Bunlar bir web kamera ile olamaz mı?.. Şu an kullanılanlarla sağlıklı sonuç alınamaz, ama bu ihtiyacı karşılayacak niteliğe sahip kameralar yapılabilir. Mühendislerimize bir çıtlatmış olayım.
Evde, kişilerin bizzat kendilerinin göz tansiyonlarını ölçebildiği cihazlar üretilmeye başlandı.
Gözlük konusu… Bu biraz zor gibi, ama üzerine düşünülse bir yöntem bulunur gibi geliyor bana.
Bence en önemlisi işin resmi boyutu. Teknolojik olarak bunları aşsak da resmi boyuta çözüm bulamazsak işe yaramaz. Yani hastaların bir şekilde evden kayıt açtırabilmeleri, ödemeleri gereken bir ücret varsa bunu kredi kartı gibi bir yöntemle ödeyebilmeleri, muayenelerini olduktan sonra yazılan reçetenin eczane ve gözlükçülerde geçerli olması gerekir.
Herhangi bir aşamada sorun yaşandığı takdirde hastanın şu anda olduğu gibi hastaneye gelmeyi de kabul etmesi şart.
Doktorda işi biten kişinin eczane ve gözlükçülerde yüzyüze gelmeden işlemlerini yaptırmasının yönteminin daha kolay bulunacağına inanıyorum.