Üniversite Gençliğini Bekleyen Tehlike

Ailelerinden uzakta bin bir heves ve dileklerle üniversiteyi kazanan 18-19 yaşında gencecik, masum çocuklarımız büyük şehirlerde hiç bilmediğimiz tuzaklara karşı savunmasız durumdalar.

Eğer çocuğunuz boylu-poslu ise, güzel veya yakışıklıysa mankenlik ajansları(!) hemen sizin çocuğunuzla iletişime geçiyor. Daha doğrusu insan simsarı bazı tipler sizin çocuğunuz ya da gözlerine kestirdikleri herhangi bir çocuğumuzu ağlarına düşürmek için pusuda bekliyor olabilmekteler. İç dünyalarında biriken hırs ve ihtirasları çocuklarımızdaki safiyeti istismar etmek için kullanmakta bu türler. Tabi çocuğunuzun artık çocuk değil genç olduğu düşüncesi, konuya anne babaların müdahalesini zorlaştırmakta. Çünkü gençlerimiz, anne babaların meseleye dahil olmalarıyla okul hayatlarının sekteye uğramasından endişe etmekteler. İşin içine biraz da kendini ispat etme fikri karışınca, kimselere bilgi vermeden piyasa simsarı bazı aracılar marifetiyle bu ajanslarla iletişime geçebilmekteler. Daha doğru bir ifadeyle aracı simsarlar çocuklarımıza ulaşmakta.

Bu anlattıklarım daha çok yeni. Daha mürekkebi kurumadı. Çok yakından tanıdığım bir ismin başından geçti. Özellikle büyükşehirlerde çocukları okuyan anne babaların karşısına çıkabilecek türden bir hadise bu. Yakın şahidiyiz. Ve delikanlı nasıl ikna edildi ise yüz bin dolarlık tazminatlı bir sözleşmeye imza atıyor… Ve aynı şekilde pek çok genç ailelerinden habersiz bu sözleşmelere imza attırılıyorlar.

Arkadaşım daha birkaç hafta önce kurulmuş, resmi çalışma belgelerinin bile olup olmadığı belli olmayan ajansla konuşmaya gidiyor. Reşit insanlarla çalıştıklarını, 18 yaş altı çocuklarla çalışmadıklarını velilerle uğraşmak istemediklerini belirtiyorlar. Ve siz değil çocuğunuz muhatabımız diyorlar… Ne kadar güzel!… Ailelerinden yeni ayrılmış çocukları alın, onlara hayatları boyu çalışıp ödeyemeyecekleri sözleşmeleri imzalatın ve onları sistemli köleler haline getirin.

Ve düşünebiliyor musunuz? Bu çocuklar ne imzaladıkları sözleşmeyi ailelerine söyleme cesaretini gösterebilirler ne de bu sözleşmeyi fesh edebilecek bir yöntem bulabilirler.

Arkadaşımın emniyet ve adliyeyi harekete geçirmesi üzerine karşı taraf sözleşmeyi veriyor lakin yedi sayfalık sözleşmenin sadece baş ve son sayfası mevcut. Aradaki beş sayfada bu gençlerin neye imza attıkları, kendilerinden beklenen çalışma ortam ve şartları, hangi durumda yüz bin dolar tazminat ödeyecekleri meçhul…

Üniversite gençliği üzerine oynanan ve yetkililerin bir an önce bu mankenlik ajanslarını sıkı denetime alması gereken tehlikeli bir durum.

Gençliğimizi bilgilendirelim. Boş kağıda bile imza atmamalarını, sözleşmelerin ise ince araştırmalar sonrası imzalanması icap eden bir prosedür olduğunu bilhassa vurgulayalım.

Çocuklarımıza aileleri ile konuşmadan veya aklı başında birilerine danışmadan bir işe girişmemeleri anlatalım.

İşin özü çocuklarımızla daha yakın iletişimde olmak gerekmekte.

Bizim başımıza geldi. Sizin başınıza gelmesin türünden bir hikâye.

Her çocuğumuzun selamet ve esenlik dolu bir üniversite eğitimi alması dileklerimle.

Melek KARADENİZ