eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
22°C
Ankara
22°C
Açık
Salı Parçalı Bulutlu
21°C
Çarşamba Az Bulutlu
15°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
13°C
Cuma Az Bulutlu
14°C

Prof. Dr. Bayram Ali ÇETİNKAYA

1967 yılında Konya'da doğdu. 1990 yılında Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını 1994’te, doktorasını 1999’da Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı. Bu arada 1991-1997 yılları arasında Ankara’da öğretmenlik görevinde bulundu. 1997 yılında Cumhuriyet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü’ne araştırma görevlisi olarak atandı. 2004 yılında doçent, Aralık 2009 yılında profesör oldu. 2008-2009 yılları arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde çalıştı. 2010 yılında İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi kadrosuna dâhil oldu. 2012 yılında İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Dekan yardımcısı oldu. 2013-2015 yılları arasında Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi kurucu dekanlık ve Rektör yardımcılığı vazifelerinde bulundu. Halen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Felsefe Tarihi anabilim dalında öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Biri İngilizceye çevrilmiş çok sayıda kitabının yanı sıra, ulusal ve uluslararası düzeyde tebliğleri ve çeşitli akademik dergilerde yayımlanan makaleleri bulunmaktadır. Yayınlanmış yirmi dört eseri bulunan Çetinkaya, yazı ve ilmi faaliyetlerini özellikle maarife yoğunlaştırmış durumdadır.

    Teknolojiye Uyanan İslâm Dünyası

    Batı’da gelişen teknolojinin gerisinde kalan İslâm toplumlarının önce iktisadî, sonra siyasî ve içtimaî bozulmaya uğramaları aydınların başlıca meselesi oldu. Bir kısım aydınlar halihazır Batı medeniyeti ve kültürünü tamamen taklit yolunu benimserken, İslâmcılar, Batı’nın teknolojisini nakletmek ve fakat manevî kültürel değerlerde İslâm kaynaklarına sadakati savundular.

              “Müslümanların gerileme sebepleri arasında İslâmiyet’ten uzaklaşma ve İslâmiyet’i yanlış anlamanın rolü üzerinde durdular. Cemaleddin Afgani’ye göre, Müslümanlar İslâmiyet’i kaybetmişlerdir. Din yerine hurafeleri koymuş ve bunu İslâmiyet olarak adlandırmışlardır. Muhammed Abduh, Müslümanların bu durumdan kurtulabilmeleri için dinin asıl kaynağına, Kur’an ve sünnete dönmekten başka çare olmadığını belirtir. İslâmcılar siyasi planda da bütün Müslümanların siyasi bir birlik olmaları gerektiği görüşündedirler. Mehmet Âkif bu temel ilkeleri şiirlerinde ve yazılarında sürekli olarak işlemiştir.

               Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı,

               Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı.

     Bu beyti Mehmet Âkif’in İslâmcılık anlayışını en veciz biçimde ortaya koyar. Asıl kaynak Kur’an’dır. Hurafeler, bidatler terkedilip doğrudan aslî kaynaktan hareket etmelidir. İslâmiyet XX. Asrın bilgilerine sahip olan insanın idrakiyle bir hayat nizamı olarak değerlendirilmelidir. Bu yaklaşımı doğrulayan ve tamamlayan diğer bir beyitte ise, Kur’an’ın sadece manevi, öbür dünya hayatıyla ilgili bir kitap olmayıp, toplum hayatını da düzenleyen bir bütün olduğunu hatırlatır.”[1]

              İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin.

              Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.


    [1] D. Mehmet Doğan, Camideki Şair, İst. 1998, 24-25; ayrıca bkz. Ahmet Faruk Kılıç, “Islahatçılık ve Modernistlik Açısından Mehmet Âkif Ersoy”, Mehmet Âkif Ersoy Bilgi Şöleni 3 (Mehmet Âkif Ersoy Edebi ve Fikri Akımlar), Ank. 2009, 194-195.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.