Dönem:(1878-1914)
Prof.Dr. Emel Topçu[1]– Yunus Dilber[2]
Bosna-Hersek’i işgal sonrası oluşturulan yeni hükümet, 1878’den sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun eğitim sistemin uygulamaya çalıştı ve bu minvalde birçok kanun ve düzenlemeler getirdi. Yaklaşık 16 yıllık bir gözlem sürecinden sonra, ya mezheplere ve dini yapılara göre tanzim edilmiş eğitim sistemi ve okulların modernize edilmesi ya da din ve mezhep farklılarının dikkate almadan laik bir eğitim sistemi gibi iki seçenek ön plana çıktı (Nuhanovic, 2009, s. 70). Dönemin Ortak Maliye bakanlarından olan Benjamin Kallay (1882-1903) döneminde, din, mezhep, millet farklılarının dikkate almayan, dinler üstü modern bir eğitim sistemi oluşturulmaya çalışıldı. Bu yaklaşımın temel amacı ve aslında sorunlarından birisi de, Bosna-Hersek’te yaşayan Sırp, Hırvat ve Boşnalar tarafından kabul edilen tek dil ve eğitim programı üzerinde ittifak ettirebilmekti (Babuna, 2000, s. 140-143).
1879 yılında Latin Alfabesi, devletin resmi alfabesi olarak kabul edilse de, Bosnalı Sırpların tarafından kullanılan Kiril Alfabesinin okullarda kullanımına müsaade ediliyor ya da göz yumuluyordu. Bosnalı Müslümanlar, Arap harfleri ile yazılan Boşnakcayı (Arabica) devlet düzeyinde kabul edilmesini talep etseler de, bunlar çeşitli sebeplerden dolayı kabul görmedi. Osmanlı Arşivinde bir belgeye göre, Müslümanlar ayrıca Türkçenin okul müfredatından çıkarılmasını da protesto etti ve şikâyetlerini imparatora iletmek için 1896 yılında bir heyet ile Viyana’ya gitmelerine karşın bir netice alamadılar (Yılmazata, 2012, s. 88, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri).
Latince ve Kiril alfabesi, 1880 yılında devlet düzeyinde aynı statüye yükseltildi. Kallay döneminde, Kiril alfabeli Sırpçanın kullanımı yaygınlaştı ve ders kitapları iki alfabede basılmaya başlandı. Fakat Avusturya Macaristan İmparatorluğu Arşidükü veliaht Prens Ferdinand’ın 1914 yılında bir Bosnalı Sırp tarafından suikasta uğramasından sonra, 1915 yılında hem devlet seviyesinde hem de okullarda Kiril Alfabesinin kullanımı yasaklandı (Juzbašić, 2002, s. 261-273).
Veliaht Prensin öldürülmesi her ne kadar Bosna-Hersek Avusturya-Macaristan imparatorluğu arasında yeni bir sürecin başlamasına neden olsa da, genel itibariyle bakıldığında Habsburglular, Osmanlı döneminden kalma eğitim kurumlarını modernize etmeye ve bunları kendi kurumlarına benzetmeye çalışmışlardı. Öyle ki başkentte ilan edilen yeni okul sistemini geliştirerek imparoturluğun her bir bölgesini buna uyumlu hale getirmek için yoğun bir mesai harcadıkları dahi söylenebilir. Elbette bu duruma tüm halkı razı edebilmek için geçerli bir sloganları olması gerekmekteydi: “medenileştirme”. Bu durum sadece eğitim sistemi için değil toplumun yaşayışını da içine almaktaydı. Alman tarihçi Haselsteiner’e göre Habsburgların eğitim politikası aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Habsburglular, ayrıca ülkeye ve okullara medeniyet ve kültürü getirerek toplumu medenileştirme gibi amaçlar edinmişlerdi. Haselsteiner’e göre, mezheplere göre ayrılmış okul sistemleri ile eğitimin ve kültür politikalarının başarılı olma şansı bulunmamaktaydı. Bu yüzden, hükümet 200 ilkokul, 3 yüksek lise, teknik lise ve öğretmen okullarının açılmasını programına koydu (Haselsteiner, 1996, s. 70-75). Örneğin işgalden hemen bir yıl sonra özellikle Latin harfleri ile yazma bilmeyen Müslüman Boşnaklar ve Ortodoks Sırplara yönelik okuma ve yazma kursları açıldı. Bu kurslar haftada 5 gün ve 2şer saat olmak üzere bir yıl sürüyordu (Verleihung, 1879, s.314).
İmparatorluğa bağlı bütün ülkelerde temel seviyedeki ilkokullar, 1869 yılında açılmıştı (Reichsvolksschulgesetz, 1869, s. 277-288). Buna göre Bosna-Hersek’te ise aşağıda belirtildiği üzere 1894 yılındaki okul reformu sonrası, ilkokul eğitim sisteminde değişiklikler oldu ve Bosna- Hersek’te üç tip ilkokul ortaya çıktı.
Bölgede yeni kiliselerin açılmasında sonra, rahiplerin yetiştirilmesi için de yeni okullar açtı. Bunun yanı sıra kızlar için de hem dini hem de dünyevi alanda eğitim veren okulların da açıldığını belirtmek gerekir. Katolik mezhebinin kolu olan Schwesterorden (Rahibeler Cemaati), kızlar için genel kız okulları, Müslüman kız okulları ve ortaokullar açan cemaatlerden bazılarıdır (Sammlung, s. 318-321). Kızların eğitim-öğretim hayatına kazandırılmasıyla okula giden öğrenci sayısı, 1906 yılı Avusturya raporlarına göre, 1904 yılına kadar okula giden çocukların oranı her yıl % 14 oranında artmaktaydı (Heuberger, 2009, s. 2).
İmparatorluktaki gibi 4 + 4 yıl toplamda 8 yıl süren ortaokullar (Grundschule/Srednja škola), lise (gmynasia), meslek lisesi (Realschule), Kız Okulları (Höhere Mädchen Schule/Više Dijevojačka Škole ) açılarak, imparatorlukla entegrasyonu sağlandı (Engelbert, 1988, s. 147-192).
Medreselerdeki hocaları, kendi düşüncelerine uygun olarak yetiştirmek amacıyla açılan bu kurumların ilki 1891 yılında faaliyete girdi. Ancak amaç dönüştürme ve medenileştirme adı altında misyonerlik faaliyeti idi. Öyle ki 1866 yılında İngiliz misyoner Irby, Ms. Adeline Pauline Irby Öğretmen Okulu adı verilen öğretmen okulunu çoktan açmışken, Katolik Kilisesi ise 1884’de St. Josip Öğretmen Okulu ile bu kurumların içerisine müdahil oldu. Zira toplumu eğitmenin yolu, öğretmeni eğitmekten ve kendi kurallarını onlara benimsetmekten geçmekteydi (Verodnung, 1900, s. 21-39, Schmid, 1914, s. 737-740).
[1] Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), Ekonomi ve Yönetim Bilmleri Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Emel Topcu
Prof. Dr. Emel Topçu Uluslararası Saraybosna Üniversitesi`nde İşletme ve Yönetim Fakültesi dekanıdır ve Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler dersleri vermektedir.
Akademik olarak liderlik, kadın çalışmaları, Göç ve Çok kültürlülük konularına odaklanmıştır. Hindistan, ABD, Almanya, Bosna-Hersek ve Türkiye`de uzun süreli yaşayıp akademik çalışmalar yapmanın yanında göçmenlik ve çok kültürlülük konusunu kendi özel hayatında da tecrübe etmiş ve hayatını toplumlardaki kırılgan grupların eşit haklara sahip olması için çalışmalara adamıştır.
[2] Mostar Yunus Emre Enstitüsü Müdürü, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) Doktora Öğrencisi,
Yunus DİLBER
1983 yılında Trabzon’da doğdu. İlkokul ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. 2012 yılında Viyana Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu ve aynı üniversitede ‘Uluslararı Yönetimin ve Kurumlarının Bosna Hersek Savaşı Sonrası Devlet Yapılanmasıda Önemi’ konu ile yüksek lisansını tamamladı. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde ‘Türkiye ve Almanya’nın, Yunus Emre Enstitüsü ve Goethe Enstitüsü Örneklerinde Bosna-Hersek’te Uyguladıkları Dil Politikalarının Mukayesesi’ üzerine doktorasına devam etmektedir.2014 yılında itibaren Yunus Emre Enstitüsü Mostar müdürlüğü görevini yapmaktadır.
Avusturya Tarihi, Osmanlı-Avusturya İlişkileri, Türkiyenin Balkan Politikası, Balkan Tarihi, Bosna-Hersek Türkiye İlişkileri, Balkan ve Bosna Hersek Tarihi, Kültürü ve Siyasi Gelişmeler, Türk Dış Politikası, Kültürel Diplomasi ve Dil Politikaları üzerine araştırmalar yapmakta ve bu konular ile alakalı muhtelif yazıları bulunmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır. Almanca, İngilizce ve Boşnakça/Sırpça/Hırvatça bilmektedir. yunusdilber@yahoo.com