Yiğit namıyla anılır. Buradaki “nam” doğumla beraber alınan isimden ziyade sonradan kazanılan addır, şandır, lakaptır. Ancak kişi doğumuyla beraber aldığı ismi de nam haline getirebilir. Kubbealtı lügatten alınan şu cümlelerde ad kelimesi nam, şan anlamında kullanılmıştır: “Hayâtımız giderse adımız kalır.” (Namık Kemal), “Osmanlı devrinden adı bize kadar gelen en eski...
Sevgili kızım, gün üzerine doğmasın… Kalk, güneşin doğuşuna tanıklık et. Gün doğarken gökyüzü başka bir renge, başka bir manaya bürünür; kızıllık… Sanki Ahmet Haşim’in şiirlerinden çıkıp gelen o kızıllığı, o muhteşem tabloyu seyret, oradaki manayı keşfe koyul. Gökyüzünde iki vakitte kızıllık oluşur; seherde ve gurûbta… Doğuş ve batış. Seherdeki kızıllık,...
Son zamanlarda ortalıkta dolaşan bir cümle var, popülist olmasına popülist ama sözün gideri de var… Gideri kelimesi de popülist galiba… Ederi mi derlerdi eskiden? Alıcısı var, albenisi var falan da derlerdi. Kelimelerimiz de kavramlarımız da darmadağın oldu artık. Deyimlerimiz, atasözlerimiz unutuldu. Sadece insanlar nasıl ki ayetleri hadisleri işlerine gelince hatırlıyorsa,...