Başlarken Günümüzde, eğitim öğretimle ilgili tartışılan konulardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: Her ilde üniversite açmak gerekli miydi? Herkesi üniversite diplomasına kavuşturmak zorunlu muydu? “Yüzlerce üniversite diplomasına sahip gencimiz” devlet kapısında ya da özel alanda iş bulamazken, her liseyi bitirenin üniversiteyi okuması gerekli miydi? Ya da okumak zorunda mıydı?.. Diğer teknik...
Halı ilk olarak Anadolu, İran ve Türkmenistan’da dokunmuştur. Bu coğrafya, halı kuşağı olarak anılır. Halının yüzlerce yıllık geçmişi vardır. Ortak hafıza ürünüdür. Renk ve süs zenginliğinin yanı sıra kültürel çeşitliliği barındıran bir hüviyet taşır. Yün, ustalıkla döndürülen kirmenle eğrilerek ip hâline getirilir. Eğirme işi bittikten sonra evlerde halı dokuma telaşı...
Ankara’nın minnacık bir kültür ve sanat adası var. Kadim şehrin kalbinde, Ulus’ta ve Hacı Bayram Mahallesi’nde. Siyasetin iç bunaltıcı ikliminden kaçmak isteyenlerin, kültürel yozlaşmanın travmalarına çare arayanların, karamsarlığa kapılanların sığınacağı bir vaha da diyebilirsiniz. Birçok Ankaralı adını bile duymamış olabilir ama 14 yıldır büyük bir oksijen çadırı gibi hizmet veriyor....
Eğitim bir sanat uğraşısıdır. Sanat ve eğitimin temelinde ortak unsur olarak estetik algı vardır. Estetik algı, çözümleme ve öğrenmeyi kolaylaştırırken, aynı zamanda insancıl ve yaşama saygılı değerler geliştirmektedir Estetik, bu bakımdan eğitimin temelindedir; estetik temelden yoksun eğitim ise yeterince etken ve yararlı değildir. Estetik, müze ve sanat yapıtı ile sınırlanamayacağı...
Türkiye’nin tanınmış minyatür sanatçısı Gülçin Anmaç tarafından hazırlanan ve Mekânları, tarihi ve hikâyelerinin minyatürlere nakşedildiği ”İstanbul Tasvirleri” Gülçin Anmaç Sanat Atölyesi Sergisin 24 şubat 2024 cumartesi günü saat. 17.00’de İstanbul’da Kadırga Sanat Galerileri’nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sergi’nin teması ”Mekânları, Tarihi ve Hikâyeleriyle Minyatürlere Nakşedilen ”İstanbul” Minyatür severlere ve sanatseverlere duyurulur....
Röportaj: Leyla Yıldız -Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? -Edebiyat öğretmeniyim. Sakarya Geyve doğumluyum. Geyve’yi vurguluyorum çünkü Geyve’nin şiirimizde önemli bir yeri var. Başta Sezai Karakoç olmak üzere… Behçet Necatigil anne tarafından Geyveli. Geyve ile ilgili şiirler var. İlk ve orta öğrenimimi Adapazarı’nda, yüksek öğrenimimi ise Karadeniz Teknik Üniversitesi, Türk Dili ve...
Nedir turnam ahvalınız halınız Bozok’a doğru mu gider yolunuz Nerededir mekânınız eliniz Keskin Ovası’na çöl deyip gider Karac’oğlan Mukaddes bir medeniyetin talim tezgâhında dokunan Türk kültürü, hatırı sayılma makamında bulunan ve milletin hâfızasında bütün zamanlarda yer etmek gibi vasıflara sahip büyük insanlarla bereketlenmiştir. Büyükler, mülkü varlıklarıyla mühürlemiş, insan olmak erdeminin...
“ÖĞRETMENLİK SANATI” KİTABI ÜZERİNE… Yunus Emre Sayan Meslekler içinde öğretmenlik mesleği tüm mesleklerin yetişmesindeki rolü sebebiyle ayrı bir öneme sahiptir. Öğretmenlik her kişinin yapabileceği sıradan bir meslek değildir. Öğreten adam anlamıyla öğretmen farklı isimlerle rolünü yerine getiren insanlık tarihi kadar eski bir görev adamıdır. Geleceğini önemseyen toplumlar tarihin muhtelif dönemlerinde...
Sadelik kavramı, “düz, basit, yalın, gösterişsiz, katkısız, gösterişi olmayan, süsten, püsten arınmışlık; gereksiz her türlü karmaşıklığın azaltılması anlamını ifade eder. Hayatımızdaki fazla yükleri arındırmak, gereksiz bilgi karmaşasını temizlemek anlamına gelir. Sadelik, daha az şeyle daha fazlasını elde etme yolu olarak görülebilir. Karmaşıklığın azaltılmasının ve işlerin daha anlaşılır hale getirilmesidir. Çağımızda...
Kalplerden benliği kökünden söküp Gönül sofrasının yanına çöküp Yalvarsak sızlasak gözyaşı döküp Gideni kal etsek fenamı olur? Haklıyı koruyup kollamak için Haksızı Tamu’ya yollamak için Yardan aşağıya sallamak için Zulümu sal etsek fenamı olur? Bu vatandır ömrümüzün merkezi Türk’ü, Kürd’ü, Abaza’sı, Çerkez’i El ele veripte bütün herkesi Gövdeye dal etsek...
DERSAÂDET YAZILARI- 37 Emperyalist ve sömürgeci devletler özellikle arkeologlar ve seyyahlar aracılığıyla yaptıkları keşif faaliyetlerinin deşifre olması ve sömürgeciliğin bizzat mahallinden yürütülmesinin büyük maliyetler ve kendileri açısından pek çok sakıncalar doğurması nedeniyle 20’nci yüzyıldan itibaren daha “bilimsel” ve “teknik” yöntemlere yönelmişlerdir. Saha incelemeleri, soyal araştırmalar, uluslararası projeler, hibe programları ve...