Uzun süredir eğitimin mahiyetine ilişkin bir tartışma gündeminden yoksunuz maalesef. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin teknik aksaklıklarında tüketilen bir konuşma üzerinden günlerimiz geçiyor. Sınavlar, atamalar, öğrenci-öğretmen temalı vakalar üzerinden alanı konuşuyoruz. Müfredatı hafifletme çalışmalarından bahsetmişti Milli Eğitim Bakanı geçenlerde. Bu konuşmadan hareketle tartışmayı yürüttüğümüz faaliyetin mahiyetine kaydırmaya çalışmakta yarar görüyorum. Yusuf Tekin mevcut...
Yıllardan beri genel kabulmüş gibi herkesin ezberleyerek yozlaştırıldığı bir kavram var: Ezbere eğitim. İlk etapta kulağa hoş gelen bu kavram, eğitim camiamızda, seminerlerde ve basın-yayın organlarında uzun zamandan beridir koro halinde “Ezberci eğitim öğrenciyi geri bırakıyor, bu yöntem eğitime büyük zarar veriyor. Ezberci eğitim sıkıcıdır, bundan vazgeçin, ezberci eğitime karşıyız.”...
Eğitim camiamızda uzun zamandan beridir tekrar edilen bir ezber var: Ezberci eğitim sıkıcıdır, bundan vazgeçin. Ezberci eğitim öğrenciyi geri bırakıyor, bu yöntem eğitime büyük zarar veriyor… Eğitimle ilgili seminerlerde eğiticiler veya basın yayın organlarında boy gösteren uzmanlar tarafından bu minvalde kimi ifadelerin çokça dillendirildiğine şahit oluyoruz. Acaba gerçekten kötü mü...
Milli eğitimde 17 yılda tam 7 bakan 5 ayrı sistem değişti. En istikrarlı olması gereken kurumuzda oldu bu. Eğitimin ardından rekor, kültür bakanlığında… 2003 yılından beri kesintisiz olarak tek başına iktidarda olan 17 yıllık AK Parti hükümeti döneminde, 10 Kültür Bakanı değişikliği yaşandı. Ertuğrul Günay’ın yaklaşık 6 yıllık bakanlık görevini...
Anlık ve hararetli tartışmalara dikkat etmekte fayda var. Ya iş işten geçtiği için suçluluk psikolojisiyle yapılıyordur veya meseleyle gerçek anlamda yüzleşmemek için sorumluluk savan bir vaveyla kopartılıyordur. Bu tip tartışmaların bir anlamda toplumsal karakterimize dönüştüğü çok da bilinmeyen birşey değil. Bu anlamda kendi kendimize ettiğimiz kötülüğün bugüne kadar hiçbir düşman...