eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
21°C
Ankara
21°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Parçalı Bulutlu
25°C

Osmanlı’da Bir Kadın Bestekâr: Dilhayat Kalfa

Osmanlı toplum hayatı içinde musiki her zaman önemli bir yere sahip olmuştur.  Siyasi, askerî, coğrafi eğitimlerinin yanında kültür sanat alanlarında da çok iyi bir eğitimden geçen padişahların birçoğu bestekâr, hattat, şairdi ve en az bir enstrüman çalıyorlardı. Sanatı ve sanatçıları maddî manevi desteklemişlerdir. Bugün “veli” olarak andığımız II. Bayezid şair ve musikişinas idi. Dolayısıyla musikiyle ilgilenen padişahların zamanında bestekârlar, özellikle sarayda yaşayanlar çok üretken olmuş, büyük eserler meydana getirmişlerdir. Devlet ileri gelenlerinin konak ve yalılarında da hanende ve sazendeler baş tacı edilmiş, iltifat görmüş, atiyeler almışlardır. Bu sanatçıların içerisinde sayıca az olsa da kadın müzisyenler bulunmaktadır. Bu yazımızda bunlardan biri olan Dilhayat Kalfa’dan söz edeceğiz.  XVIII. yy.da Osmanlı Devleti’nde besteleriyle meşhur Reftar Kalfa’dan sonra ikinci kadın müzisyendir. Hakkında çok fazla bilgi ne yazık ki yok ancak günümüze kadar gelen eserleri onun sanatının gücünü göstermesi açısından önemlidir.

Acemi cariyeler, sarayda yükselerek kalfa mertebesine ulaşırlar, büyük kalfaların hemen hepsi okuma yazma bilirdi. Saz çalanlar da bunlar arasından çıkar, haremde kadınlar arasındaki eğlencelerde kalfalardan oluşan bu hanende ve sazendeler görev alırdı. Dilhayat Kalfa, ustalığa da terfi etmiş, III. Ahmet’in hazinedar ustası ve haremde baş sazende mertebesine ulaşmış bir insandır.

Hanımefendi, kadın efendi olarak da anılan Dilhayat Kalfa, Lale Devri olarak adlandırılan sanat ve kültürün zirvede olduğu bir dönemde yaşamıştır.  Muhakkak ki yaşadığı dönem ve şehzadeliklerinden itibaren tanıdığı sultanların, bu hanım bestecimizin eserlerinin güzelliğinde önemli bir katkısı olmuştur. Müzik araştırmacılarına göre IV. Mehmet’in hükümdarlığı döneminde doğmuştur. Nasıl bir eğitim aldığını bilmiyoruz ama kaynaklarda iyi bir tanbur sanatçısı ve hanende olduğu yazıyor. Sarayda hattat, neyzen, tanburî, bestekâr, hanende yetiştiren bir okul vardır: Enderûn. Devrin en önemli musikişinaslarının burada bulunup haremdeki cariyelere verdiği derslerden Dilhayat Kalfa’nın da istifade etmiş olması muhakkaktır. 

Eski mecmualarda yüz civarında eserinin olduğu yazıyor. Bunlardan elimize ulaşan on iki bestesinden iyi bir bestekâr olduğunu anlıyoruz. Özellikle evc-ârâ makamındaki eserleri  dikkate değerdir. Yine bu makamdaki peşrev ve saz semaisi makamın seyrini kusursuz bir şekilde gösteren önemli bestelerdir. Diğer sözlü eserleri de güftenin besteyle uyum sağlaması açısından dikkat çekicidir.

Tarihçilerin “Önce bestekâr, müzik adamı, sanatçı, sonra padişahtır.” diye yazdığı Sultan III. Selim,  sanatçılara çok değer veren bir sultandır. Dilhayat Kalfa, onun şehzadeliği döneminde müzik hocalarından, padişahlığında haremin önemli musikişinaslarından biriydi.

Hakkında yapılan araştırmalarda “eli açık, gönlü bol, gösterişten uzak yaşayan biri olduğu, saraydan ayrıldıktan sonra Sultanahmet civarında bir köşkte ölümüne dek yaşadığı söyleniyor. Yaşadığı ev şu an otel olarak hizmet vermektedir, Kadıköy’de bir sokağa da adı verilmiştir.

Osmanlı Devleti dışındaki kadın müzisyenlerin adlarının XIX. yy.da duyulmaya başladığı düşünülürse bizde kadınların bir yüzyıl önceden bestekâr, sazende ve hanende olarak görev alması, Türk musikisine katkıda bulunması mutluluk vericidir.

Dilhayat Kalfa’ya bize bıraktığı besteleri için rahmet ve minnetle…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.