eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
20°C
Ankara
20°C
Az Bulutlu
Cuma Açık
23°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
23°C
Pazar Açık
24°C
Pazartesi Az Bulutlu
25°C

Mustafa ALTINSOY

İlkokulu Erzurum’da, ortaokul ve liseyi İstanbul’da okudu. Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesinden mezun oldu. İşletme Fakültesinde, Yönetim ve Organizasyon alanında Yüksek Lisans yaptı. Birkaç farklı alanda ticaretle uğraştı. Millî Eğitim Bakanlığının çeşitli kademelerinde öğretmen ve yönetici olarak çalıştı. Manisa, Sivas, Adana İl Millî Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Eğitime dair gözlem ve çalışmalarını çeşitli internet sitelerinde yazmaktadır.

    Okul Bahçeleri

    Çocuk demek oyun demektir. Çocuğun en önemli işi oyundur. Bir öğrenci için okul bahçesi her şeydir. Duygusal gelişim, sosyalleşmek okul bahçesinde olur. Bu doğrultuda okul bahçelerinde oyun materyalleri ve benzeri unsurlar çocuklar açısından büyük önem taşımaktadır.

    Günümüz modern toplum hayatında yoğun yapılaşma nedeni ile açık alanların azalması çocuk oyun alanından mahrum kalmıştır. Kentleşme ve sanayileşme nedeniyle daha çok inşaatlara önem verilmiştir. Buna  bağlı olarak trafik yükü de artınca yeşil ve doğal alanlara daha  az yer  verildiğinden çocuklarımız  enerjisini boşaltacak oyun alanlarını  kaybetmişlerdir. Güvenlik ve trafik nedeniyle sokaktan ve bahçeden yoksun kibrit kutusu gibi apartman dairelerinde sıkılan çocuklarımız kendi enerjisini boşaltmak için bazen kendisine ve çevresine zarar verebilecek davranışlar sergilemektedirler.

    Bu durumda ebeveynlerin  endişelenerek “benim çocuğum  kontrol edilmez, hiperaktif”  diyerek  psikologlara ve rehberlik servislerine başvurmaktadırlar. Veya önlerine tablet, bilgisayar vererek saatlerce onları oyalamaya çalışmaktadırlar. Bu durum çocuklarımızın çok fazla hareketsiz kaldıklarından obeziteye yakalanmalarına sebep olmaktadır. Veya üşengenlik ve hayattan bezginlik gibi kişilik ve ruhsal bozukluklara yol açmaktadır.

    Kentlerde okul bahçeleri, doğaya ve oyun alanlarına erişimini kaybeden çocuklar için  en güvenli mekânlardan biri olarak açık alanda kendi akranları ile ve çocukların zamanlarının büyük bir çoğunluğunu geçirdiği iletişim kurabilecekleri bir kaç mekândan biri olarak kabul edilmektedir. Özellikle doğal elamanlarla düzenlenmiş okul bahçelerinin çocuğun fiziksel, bilişsel ve sosyal gelişimi açısından önem taşıdığı gibi çevreye duyarlı, sağlıklı ve aktif bireylerin yetiştirilmesi için de önem arz etmektedir.

    BAHÇELERİN KULLANIMININ ÖNEMİ

     Kentsel mekânların daha yaşanılır kılınması, sadece çocuklarımız için değil yetişkinler içinde büyük önem arz etmektedir. İnsanımızın şehirlerde rehabilite olabilecekleri uygun alan olarak cami  ve okul bahçeleri kalmıştır. İşte bu nedenle özellikle binalarla kaplı metropol şehirlerde bir yaşam ve nefes alma alanı  olan okul bahçeleri yeniden tasarlanıp düzenlenip halkın ve toplumun kullanımına daha fazla açılması elzem hale gelmiştir.

    Çocuğun fiziksel çevresini oluşturan mekanların güvenli, çocuğa oyun ortamı sağlayan ve çocuğun doğa ile iletişim içinde olmasına olanak sağlayan mekanlar haline getirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla okul bahçelerinin, çocuk oyun alanlarının çocuklar ve aileler için daha yaşanılır bir şekilde düzenlemesi gerekmektedir.

    OKULLAR HAYAT OLSUN

    Bu amaçlarla Eski Milli Eğitim Bakanlarımızdan,  Ömer Dinçer döneminde Okullar,  “hayat boyu öğrenme merkezi” ve eğlenme ve dinlenme aktivitelerine imkân veren “yaşayan güvenli alanlar” haline getirilerek okul bahçesinde öğrencilerin ders aralarında veya ders çıkışında, hafta sonlarında oyun oynayabilmeleri, birlikte hareket etmeleri, birlikte oyun oynama kültürü kazanmaları için   “Okullar Hayat Olsun Projesi” yapılmıştı.  Bu projeyle okullarımızın yaşayan güvenli alanlar haline dönüştürülerek, mahallelinin ve çevrenin hizmetine açılması, öğrenciler ve yetişkinler için birer rehabilite alanı olarak eğitimcilerimizin, velilerimizin ve çocuklarımızın hizmetine sunulması amaçlanmıştı.

    Ancak gerek pasif bürokratik direniş, gerekse sonradan gelen bakanlarımızın bu projenin takipçisi olmaması nedeniyle bu güzel ve idealist proje sürdürülememişti.

    Okullarımız kimsenin şahsi bir yeri değildir ve topluma kapalı kalmamalıdır. “Mahkeme kadıya mülk değildir. Bizim kültürümüzde “Aslan yattığı yerden bellidir” sözü meşhurdur. Ayrıca “Öleceğinizi bilseniz bile elinizdeki ağacı dikin” anlayışı ve tavsiyesi vardır. Bazı okullara gittiğinizde içiniz açılırken birçok okul gittiğinizde içinize kasvet çöküyor.

    Oysa çok büyük alanları olan okullarımız var, iyi organize edilebilirlerse onlar güzelleştirilebilir, ağaçlandırılarak bir yaşam alanına dönüştürülebilir. Daha önce yazdığım bir makalede belirttiğim gibi burada da en büyük gayret yine okul müdürüne düşüyor. Müdürlerimizin arkalarında bir eser bırakmaları açısından okullara sahip çıkmalarını yeşillendirmelerini öneririz.

    BAHÇELER İÇİN ÖNERİLER

    Okul bahçesinde olması gerekenler şu şekilde özetlenebilir: özellikle su ile karıştırılabilecek kumun olduğu alanlar, üzerinde ya da altında oturmak, yaslanmak, korunmak, saklanmak için mekân ve elemanlar;  basketbol sahası, voleybol sahası gibi geniş spor alanları, saklambaç, yakar top gibi sokak oyunları için geniş boş alanlar, çocuk parklarında olduğu gibi oyun ekipmanları ve oyun alanları.

    Bahçesi yetersiz olan okulların çatıları düz çatı ise çatılar da oyun alanı olarak dizayn edilebilir. Üreten okullar projesi kapsamında  okulları müsait olanlar güneş panelleri koyup üreten nesiller yetişmesini teşvik için uygun yerlere güneş panelleri konulabilir. Bunların yapılabilmesi için Bakanlık tarafından yönetmelikler düzenlenebilir.

    Okul bahçelerine çizilmiş oyunların öğrencilere takım ruhu, tatlı rekabet duygusu geliştirir. Geleneksel oyun resimleri donatılmış bir okul bahçesi öğrenciler teneffüslerinin daha kaliteli geçirmelerini sağlar. Zemini sayılar,  geometrik şekiller ile donatılıp, çocuklarımızın oyunlarını bunların üzerine kurması sağlanabilir.

    Özellikle Okul bahçe duvarlarını tarihi ve coğrafi resimlerle boyayıp süsleme çalışmaları yapılabilir. Bu çizimler tasarlanırken, kültürümüzle alakalı figürler konusunda seçici davranılarak Nasrettin hoca, Keloğlan Mevlana, Fatih, Yavuz vb gibi karakterleri görmek daha uygun bir tercih olacaktır.

    Okul bahçeleri, okul dışı öğrenme atölyelerine dönüştürülebilir. Okul sadece dört yanı duvarla çevrili, tepesinde dam olan yer değildir. Bazen bir orman, bazen dağ başı, Öğrenmenin, bilginin var olduğu her yer okuldur” sözünde olduğu gibi eğitim öğretim süreçlerini sadece dersliklerle sınırlamak doğru değildir. Ayakkabısın bağını bağlayamayan, etin ağaçta yetiştiğini sanan yeni neslimize hayatı açık havada ve okul bahçelerinde öğretebiliriz.

    Çocuklar kentsel mekânda özellikle kendini keşfetme ve doğal çevresel alanlar az olduğundan kapana kısılmış durumdadır. Okul bahçeleri, planlamasında ağaçlandırma çalışmalarının artırılarak çocukların tüm gün kalmak isteyecekleri ve onların gelişimini destekleyen öğrenme çevreleri oluşturulabilir. Her veliye bir fidan, her öğrenciye bir fidan projeleri başlatılıp, çevre derneklerinden ve Belediyelerden lojistik destek alınabilir. Bahçelere gelecek nesilleri düşünerek, okulların açıldığı son bahar aylarında meyvesini veren Elma Armut türünden ağaçlar dikilebilir. Proje veya ders kapsamında bu meyvelerin hasatı öğrencilerle birlikte yapılabilir. Kurutulması veya sirke yapımı sınıflar bazında yapılabilir.

    İstanbul gibi büyük şehirlerde büyük okul bahçesi bulmak zor olduğundan alanların daha verimli şekilde kullanmak gerekiyor.  Olan alanlar da araçlarla dolduğu için öğrencinin kullanımı için yer kalmıyor. Okul inşaatları bahçesinin alt kısımları otopark ve Spor salonu olacak şekilde planlanabilir.

    Sonuç olarak; Okul bahçelerinin kullanıcısı daha çok çocuklarımız olduğundan planlamalar doğa ile iletişime geçmesini sağlayacak şekilde peyzaj temelli bir yaklaşımla tasarlanması, çocuğun yalnız öğretimi için değil, tüm gelişimi için de faydalı olacaktır.

    Daha yaşanabilir bir çevre temennisiyle… 29 Eylül 2022

    Mustafa Altınsoy

    Eğitimci Yazar

    Twitter: @Altinsoy64

    ______________________________________________

    Bahçesi müsait olan Okullar için bazı uygulama örnekleri

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    1. Hüsnü İnci dedi ki:

      Çok idareci gördüm. Öğrenci olmazsa okullar daha iyi olur du diyen.Maalesef.

    2. Rüstem Eker dedi ki:

      Eğitimin her alanındaki sorunlara çözüm amaçlı yazılarınızdan dolayı çok çok teşekkür ediyorum sayın müdürüm. Emeklerinize sağlık. Eğitim ögretimin her kademesinde bulunup sorunlara nokta atışı yapmanız gerçekten çok anlamlı ve yararlı fikirleriniz için beyin teri de akıttığınız için çok çok teşekkür ediyorum müdürüm selamlar saygılar

      1. Mustafa Altınsoy dedi ki:

        Teşekkür ederim Rüstem bey, faydalı oluyorsak ne mutlu.

    3. Ömer YUSUFOĞLU dedi ki:

      Okullar hayat olsun projesinden esinlenerek 2019 yılında o dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürünün bilgisi dahilinde okul bahçesine yörenin ekmek yapma fırınının bir benzerini okulun ve aile birliğinin hiçbir maddi desteğini kullanmadan çevreden sağladığım malzemelerle yaptırdım,dört yıl aradan sonra oranın yapılan ekmeğini bile yemiş şimdiki ilçe Milli Eğitim Müdürü bana olan husumetinden dolayı birilerine şikayet ettirdi ve maarif müfettişi talebinde bulunarak orayı neden yapmışım,ne kadar para harcamışım vb soruşturmaya tabi tutuldum.Şu an itibariyle aynı okulda değilim ve mahallenin hanımları orada hala mayalı ekmek yapmaya devam ediyor.öğrenciler bu kültürü yaşayarak görüyor.Ama devletin kendisine sağladığı makamın gücünü birileri kin ve intikam için kullanıyor.Bunun sonucu da diyorsun ki kardeşim hiçbir şey yapma yapar gibi yap,birazda ağam paşam de keyfine bak.