Bizi düşündürecek, bizi kendi ruhumuza çevirecek ve ruhlarımızı da yükseltecek mürşitlere muhtacız. Anadolu’nun beklenen kurtarıcısı silahsız, servetsiz, hem de partisiz ve gararsız, yalnız faziletle ilmin havarisi olacak öğretmenlerdir.(YT.270)
Öğretmenim teslim olmayan millet, esir millettir.(YT.270)
Birtakım formülleri sadece ezberleten muallim, benliğimizin iktidarından her gün bir parçasını yok etmektedir. İyi üstat, dışımızda yaşananı içimizde hayat yapabilen muallimdir.(TMD.46)
Ruhumuzun sanatkârı, hayatımızın nâzımı olan muallimin aramızdaki yerinin yüksekliğini, vazifesinin geniş ruhi mesuliyetinin pek ağır olduğunu maalesef gençlere değil, bugün muallimlere hatırlatmak lüzumunu duyuyoruz.(TMD.58)
Muallim tüccar değildir. Maaş ve ücretinin azlığı, çokluğu davası içinde mesleğe kıymet veren insan bu mukaddes vazifeyi yapıyor sayılamaz. Bu iş, mektepçiliği ticaret edinen, muallimliği esnaflık haline koyan kültürsüz fukaranın işi değildir. Bu, para değil, ruh işidir. Muallimleri maaş derecelerine göre tasnif etmek ne kadar budalaca bir hareket olursa, bulunduğu mektebin derecesine göre muallime kıymet vermek itiyadı da o kadar safiyâne ve o kadar muzır bir itiyattır.(TMD.60)
Saadetle fazileti, ilimle politikayı, şe’niyetle (realite ile) ideali ayırmasını muallim öğretecektir. Bunların birbirine zıt hakikatler olduğunu muallim gösterecek ve muallim bizi, bu kıymetlerden üstte olanı, hakikate götürücü olanı seçebilecek kemale erdirecektir. Tahsil alelade bir iş değil, bir mefkûre olmalıdır.(TMD.61)
Muallim, ruhlar sanatkârıdır.(TMD.62)
Medeniyetler muallimle kuruldu.(TMD-63)
Âdemoğlunun, beşikten alarak mezara kadar götürüp teslim eden, dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insan muallimdir. Kaderimizin hakikatinin işleyicisi, karakterimizin yapıcısı, kalbimizin çevrildiği her yönde kurucusu odur. Fertler gibi nesiller de onun eseridir. Farkında olsun olmasın, her ferdin şahsi tarihinde muallimin izleri bulunur. Devletleri ve medeniyetleri yapan da, yıkan da muallimlerdir. Muallime değer verildiği, muallimin hürmet gördüğü ülkede insanlar mesut ve faziletlidir. Muallimin alçaltıldığı, mesleğinin hor görüldüğü milletler düşmüştür, alçalmıştır ve şüphe yok ki bedbahttır. “Babam beni gökten vere indirdi. Hocam beni yerden göğe yükseltti” diyen İskender, muallimi anlamıştır. Muallim, sade zekâların değil, beşaretlerimizin, ibadetlerimizin müjdecisidir.(TMD.63)
Devirlerin idealizmini yaşatan muallimdir(TMD.64)
Her şeyden evvel muallim, hayatımızın sahibi olmaktan ziyade sanatkârdır. Kullanıcısı değil, yapıcısıdır. Seyircisi değil, aktörüdür. O, en doğru, en güzel hayat örneğini yapar, hazırlar, bize sunar; biz yaşarız.(TMD.66)
Muallim, hepimizin her an muhtaç olduğu doktordur. İman ve anlayış vasıtalar ile tedavi eder. Ruhlarımıza sunar ve hakikat âleminden haberler verir.(TMD.68)
Maarif demek, muallim demektir.(TMD.72)
Hür olmayan muallim, muallim değildir.(TMD.72)
Muallim meselesi, maarif davamızın ana meselesidir. Maarifi yapacak ola muallimdir. Şayet değerlendirilmezse, maarifi yıkan da o olur.(TMD.95)
İdeal muallim, sadece sınıfa zamanında girip çıkan ve müdürüne itaat eden bir insan olarak alındı.(TMD.95)
Türk muallimi, yarınki Türk mektebinin ve yarın ki Türkiye’nin temel taşıdır.(TMD.102)
Muallimlik elbette bir sanattır.(TMD.121)
Muallim, hareketleriyle bilgilerini ve düşünüşlerini birleştirmiş örnek olan babadır. Çocukluk ve gençlik çağlarının büyük kısmı onun himayesinde geçmektedir. Çocuklarımızı hayata hazırlık çağlarının en fazla zamanında onlara teslim ediyoruz.(TMD.179)
Muallimin işi iyilerle öğünmek değil, genç ruhların hepsini iyi ve ahlaklı yapabilmektir. (TMD.180)