eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
9°C
Ankara
9°C
Açık
Pazartesi Az Bulutlu
9°C
Salı Hafif Yağmurlu
7°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
8°C
Perşembe Çok Bulutlu
10°C

Musiki ve İnsan

İnsan, yüksek duygularla donanmış, ruhunda ebediyet düşüncesi, güzellik aşkı bulunan bir varlık olarak yaratılmıştır. Bu hayatın görünenden ibaret olmadığını biliriz. Gözümüzün göremeyeceği, hiçbir kitapta yazmayan durumlara kalbimiz ve duygularımız yoluyla aşina oluruz. İşte duygularımızı ifade eden en güçlü vasıtalardan biri olan müzik insan ruhunu incelten, fıtratta bulunan bir unsurdur. Güzel bir ezginin titretemediği gönül olmaz. Duygularımızı her zaman sözcüklerle dile getiremeyiz, kelimelerin yetersiz kaldığı anlarda devreye beden dili ve müzik girer.

   Sosyal hayatın birçok alanında müzik vardır. Doğduğumuzda kulağımıza okunan ezan, söylenen ninniler, çocuk oyunlarımızla başlayan müzik yolculuğumuz, öldüğümüzde verilen salâlarla bizimle mezara gelen bir arkadaş olur. Geleneğimizde ölünün arkasında okunan mevlitler de müziğin öldükten sonra bile bizimle birlikte olduğunun göstergesidir. Erkan Oğur: “Müzik, kainat boyuncadır. İnsan nefsine hâkim olamayıp ona yaklaşmaya heves eder. Ve insan, varlığının müzik olduğunu anladığında susar.” demiştir. Bu cümleye göre insan ve müziği birbirinden ayırmamız mümkün değildir.

   Yaratılıştan gelen özelliklerin geliştirilmesini teşvik eden bir din olan İslamiyet, beşeri ihtiyaçları engellemez. Musiki de estetik bir olgu olduğundan insandaki güzel duyguların ortaya çıkmasında önemli bir görevi üstlenir, iyi müzik ruhu eğitir ve dinlendirir. Bu nedenle müziği günah sayan görüş, insan fıtratına aykırıdır. Hz. Peygamber Efendimiz (sav), ezan vakti geldiğinde Bilal-i Habeşi’ye: “Ey Bilal bizi rahatlat”  diyerek nağmeyle okunan ezanın insanı ferahlattığını belirtmiştir.

   “Kur’anı güzel seslerinizle süsleyiniz. Cenab-ı Hak, güzel sesiyle cehren ve teganni ile Kur’an okuyan bir peygambere kulak verdiği gibi hiçbir şeye kulak vermemiştir.” hadis-i şerifi de bize nağmenin etkileyiciliği hakkında bir delildir. Bir başka husus da Peygamber Efendimiz zamanında O’nun da katıldığı kervanlar ve yolculuklarda develeri yürütmek için türküler söylenmesidir. Hayber Fethi için yola çıktıklarında Amir b. El- Ekva: “Ey Allah’ım, sen olmasaydın biz hidayete ermezdik/ Sadaka vermez, namaz kılmazdık” diye başlayan şiiri okumuş, bunu işiten Peygamberimiz okuyanın kim olduğunu öğrendikten sonra: “Allah ona rahmet etsin.” diye dua etmiştir. Medine’ye hicret ettiğinde Medineliler Allah Rasülünü “Veda tepelerinde üzerimize bir ay doğdu/ Aramızda Allah’a davet eden oldukça bize şükretmek vacip oldu” şiirini ezgiyle söyleyerek karşılamıştı. Bir bayram günü de evinde iki kız türküler söylemiş, onları engellememiştir. Bu olay âlimler tarafından musikinin mubah oluşuna delil kabul edilmiştir.

  Gizli hazineleri açan sihirli bir anahtar olan sanat, en önemli mücevher olan insan ruhunu parlatır ve onu diğer varlıklardan ayırır. Denizlerin en derinlerinden aldığı ruh dünyamızı gök kubbeye yükseltir Ancak maalesef sanat günümüzde zaman zaman bu özelliğinden uzaklaşmaktadır. İnsanı gerçek benliğinden ve Yaratıcı’dan uzaklaştıran sanat ise ruhu parlatmak yerine paslandırmaktadır. İnsanları Allah yolundan alıkoymayan, kutsal değerlerimizle alay etmeyen, ibadet olarak algılanılan, nefsanî hisleri ortaya çıkarmayan, harama ve faydasız işlere yönlendirmeyen müzik, ruhumuzu yükseltir ve eğitir.

 “Amellerin niyetlere göre” olduğunu bildiğimizden müzik konusunda da niyetimiz Allah’ü Teala’nın rızasını kazanmak ekseninde ruhumuzu eğitmek olmalıdır.

 Fazilet Sitare

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Gürbüz Atmaca dedi ki:

    Müziği çok seven biri olarak müzik kavramına bu kadar kapsamlı bakmamıştım doğrusu. Yazınızı okuyunca bunu farkettim. Çok istifade ettim

    1. Fazilet Sitare dedi ki:

      Çok teşekkür ederim, sağ olun