eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
23°C
Ankara
23°C
Az Bulutlu
Perşembe Hafif Yağmurlu
23°C
Cuma Hafif Yağmurlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
20°C
Pazar Yağmurlu
22°C

Medya şiddeti teşvik ediyor mu?

Medya şiddeti teşvik ediyor mu?
27.05.2021 05:53
0
A+
A-

Doç. Dr. Süleyman DOĞAN

İnternet ve çevrimiçi teknolojiler günümüz dünyasının en popüler iletişim araçları olarak günlük yaşamın vazgeçilmezleri arasında yerini aldı. Bu teknolojik araçlar özellikle çocuklar ve gençler arasında daha da yaygın olarak kullanılmaktadır. Kitle iletişim araçları dediğimiz karmaşık yapı içinde hiç şüphesiz en önemli yeri medya dolduruyor. Bugün bireyi neredeyse yediden yetmişe en çok etki altına alan internet, televizyon, sinema, gazete, cep telefonu ve özellikle de sosyal medya ağları gibi iletişim araçlarıdır. Toplumsal yapı içinde bireyin ilk barınağı hiç şüphesiz ailedir. Aile ise örgütlü toplumsal yapının ilk basamağıdır. Geçmişte birey üzerinde ailenin tesiri daha fazlaydı. Zamanla ailenin yerini kısmen örgün eğitim kurumları aldı. İçinde bulunduğumuz 21’inci yüzyılda teknolojik aygıtlar bireyin hayatını adeta şekillendirir oldu. Birey için bugün teknolojik aletler, ailenin de okulun da ilerisinde birinci sıraya oturdu. Birinci sıranın ötesinde bireyi yönlendiren bir aygıt haline geldi.

Çocuklara şiddet sunumu!

Medyada artan şiddet içerikli haber, reklam ve filmler çocuklar ve gençlerdeki saldırgan davranışları artırmaktadır. Mama reklâmları, anne sütü alma oranlarını düşürmekte, reklamlarda çocukların kullanılması tüm ailede psiko-sosyal sorunlara yol açabilmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, nüfusun yarıdan fazlasını oluşturan 18 yaş altı çocukların ve gençlerin gelişmelerde medyadan olumsuz yönde etkilendiklerini göstermektedir. İşte size gazete ve televizyon haber başlıklarında çocuk ve şiddet:

“İzmir’de bir çocuk, oyun arkadaşını kalbinden bıçaklayarak öldürdü.

Sakarya’da 10 yaşındaki kız çocuğu mağazada müşterinin çantasını alıp kaçarken yakalandı.

Eskişehir’de 8 yaşındaki kız çocuğu soygun yaptı. Bankadan 48 milyar bulunan çantayı çalan kız daha sonra yakalandı.

Bursa’da 9 yaşındaki bir kız çocuğu, alışveriş merkezinde kapkaç yapıp kaçtı. Cinnet getiren genç, anne ve kardeşini öldürdü.”

Türkiye son yıllarda suç işleyen, suça yönlendirilen çocukları ve gençleri konuşuyor. Ebeveynler ‘Çocuklarımıza neler oluyor?’ diye endişe içindeler. Zira anne babalar haksız da değil. Çünkü ebeveynlerin kaygıları yapılan araştırmalara da yansımış durumda. Uzmanlara göre çocuklarımıza bir şey olduğu yok. Asıl suçlu şiddeti içselleştiren ve özendiren toplum ve onu yanlış bir yöntemle teşvik edercesine sunan medya. Anlaşılmamak, engellenmişlik duygusu, ekonomik yetersizlik, haksızlığa uğradığını düşünmek, dikkate alınmamak, sürekli eleştirilmek ve aşağılanmak çocukları suça iten diğer etkenler.

Eğitimciler uyarıyor!

Şiddet konusunu medya abartıyor. Toplumun genelinde şiddet ne kadarsa okullarda da o kadar şiddet var. Eğitimcilerin en çok şikâyet ettiği konulardan biri de televizyonlarda yayınlanan şiddet içerikli mafya dizileri. Mafya dizileri şiddeti özendiriyor ve zımnen teşvik ediyor. 3 bin 500 denek üzerinde yapılan bir araştırma çocukların yüzde 15’nin çeşitli suçlara bulaştığını gösteriyor. Daha kaygı verici olan gelişme ise suç işleme yaşının 7 yaşa kadar düşmüş olması. Çocuk mahkemelerinin verilerine göre, 1998-2007 yılları arasında ceza

mahkemelerinde açılan davalardaki çocuk sanıkların sayısı çok yakın bir tehlikenin işareti adeta. 10 yıl önce çeşitli ceza mahkemelerinde toplam 67 bin 240 çocuk yargılandı. Ancak aradan geçen yıllarda suç işleyen çocukların sayısı tam iki kat artış gösterdi.

İnternetin çocuğu!

Medya şiddeti bilinçli veya bilinçsiz özendiriyor. Manevî boşluk ve moral değerlerden uzaklaşılması gençleri kötü alışkanlıklara itiyor. Şiddetin kaynağının temelinde sevgisizlik ve şefkatsizlik vardır. Çocuklar ebeveyn ve öğretmenlerden sevgi, şefkat ve ilgi bekliyor. Çocukla kim ilgilenirse çocuk adeta onun çocuğu oluyor. İnternetle fazla ilgilenen çocuk internetin çocuğu oluyor. Böylece çocuğu internet eğitiyor. Medya kendine çeki düzen vermeli, otokontrol sistemini etkin bir şekilde çalıştırmalıdır.

Bugün gerek TRT’nin ve gerekse diğer özel televizyon kanallarının tarihi filmler verilirken en fazla savaş sahnelerini gösterilmesi çocuklar ve de gençler üzerine şiddeti özendirici bir unsur olarak görülmektedir. Hele özel kanallarda her gün devam eden seri diziler de sanki mafya olgusu normalleştirilmeye, kolaydan, alın teri ve akıl teri tüketmeden helal yönden kazanç es geçilmektedir. Medya bir eğitim aracı olarak geleceğimiz gençlerin bilinçlenmesi ve sağlıklı nesillerin oluşması için katkı sağlamalıdır.

Gazete ve televizyonların bu meseleyi ‘okuyucu temsilciliği’ ve sadece RTÜK denetimi gibi bir yöntemle çözmesi mümkün değildir. Medya geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlerimiz için eğitici, öğretici ve geliştirici programlara ağırlık vermelidir. Özendirici mafya ve şiddete özendiren filmler RTÜK tarafından denetlenmelidir. Medya şiddeti teşvik edici eylem ve söylemlerden vaz geçmeli ve herkes üzerine düşen vazifeyi yapmalıdır. Halkımızda bu alanda bilinçli olmalı ve gerekli denetim mekanizmalarına durumu haberdar etmelidir. Şiddetin hakkından ancak topyekûn savaşarak gelebiliriz.

e-posta:dogansuleyman1@hotmail.com

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.