KİMDİM?
Mâzîye sor, ecdâdımı söyler sana kimdi;
Bir bitmez ufuktum, küre vaktiyle benimdi.
Tûfanlar, alevler beni bir kal’a sanırdı;
Taçlar uçuşur, dalgalanır, parçalanırdı.
Kahhâr atımın kanlı, kıvılcımlı izinde;
Bir başka denizdim ebediyyet denizinde.
Çarpardı göğün kalbi hilâlin avucunda;
Titrerdi yerin tâlihi merminin ucunda.
Târîh elimin çizdiği mecrâdan akardı;
Üç kıt’ada korkunç atımın izleri vardı.
Üstünde uçarken o nişîbin o firâzın,
En şanlı, şehâmetli hükümdârına arzın.
Tek bir bakışım sanki inâyetti, keremdi;
İklîli hediyyemdi, arâzîsi hibemdi.
Hançerdi hayâlim, bütün akvâm ona kındı;
Baştan başa dünyâ bir esîrimdi; kadındı.
Âsâbına nabzımdaki âhengi verirdim?
Kasd eylediğim şekli verir, rengi verirdim.
Dünyâ bilir iclâlimi ben böyle değildim;
Ben, altı asırdan beri bir kerre eğildim!
Mithat Cemal Kuntay
Mahir İz Hoca, Allah vergisi bir şiir sevgisi ve hafızasına sahiptir. Yukarıdakine benzer şekilde hatta hatır ve ezberde tutulması oldukça zor olan binlerce beyitlik bir şiir hafızası vardır Mahir Hoca’nın.
Yukarıdaki bu Kimdim şiirini, bir şiir meclisinde okuyan Mithat Cemal Kuntay’dan bir kez dinler ve günümüzdeki karşılığı ile hardisk gibi hafızasına şiiri kaydeder. Sonraki bir zamanda karşılaşmalarında Mahir Hoca bu şiiri ezberden okur. Bu duruma çok şaşıran Kuntay; ‘Bu şiiri kaydetmediğim için kaybetmiştim” diyerek yazılı olarak kendisine vermesini ister. ”Kimdim’ şiirini yazarak Kuntay’a veren Mahir Hoca’nın hafızasının kudreti sayesinde bu şiir edebiyatımıza kazandırılmış olur.