“Küresel Sermaye Ve Eğitimin Dönüşümü” adlı kitap, “İnsanı varlıklar içerisinde değerli yerine koyması nedeniyle masumiyetini koruyan eğitimin, 19. yüzyıl batı dünyasının “sapma” göstermesiyle insanı nesne konumuna getiren bir endüstri haline geldiğini” konu etmektedir. Eğitim Felsefesi ve Kültür Temelli Eğitimle ilgili nitelikli çalışmalarıyla tanınan Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydoğan tarafından kaleme alınan ve Hece yayınları tarafından 2024 yılında okuyucularına sunulan kitap kısa bir önsözün ardından bir giriş, dört ana bölüm, sonuç ve kaynakça bölümlerinden oluşmaktadır.
Kitabın giriş kısmında (s. 15-26), Kapitalizmin gelişimi ve paradigma değişimi üzerinde durulmuştur. Kitabın ikinci bölümü “Küresel Sermayenin Egemenlik Serüveni” adlı bölümdür. Bu bölüm İlluminatinin Yükselişi, Küresel Sermayedar Rockefeller Ailesi, Dış İlişkiler Konseyi (DİK), Trilateral Komisyon ve Bilderberg, Rockefeller Vakfı (RV), Chicago Üniversitesi, The Laura Spelman Rockefeller Memorial, Sosyal Bilimler Araştırma Konseyi (SBAK) adlı kısımlardan oluşmaktadır. Bu bölümde kapitalizmin, ekonomide, teknolojide ve iletişimde geriye döndürülemez biçimde bir değişim ve dönüşüm sürecini başlattığı, bu durumun Osman İmparatorluğu Döneminden itibaren Türkiye’ye bazı aracı faktörlerin etkisiyle yansımaya başladığını konu edinmektedir.
Kitabın Tanzimat Döneminden Cumhuriyet Döneminin İlk Yıllarına Kadar Küresel Sermayenin Türk Eğitimine Etkisi adlı üçüncü bölümü Tanzimat ve Islahat Dönemi, I. ve II. Meşrutiyet Dönemi, Cumhuriyet Döneminin İlk Yılları, Bursiyerler Üzerindeki Etkileri, Tıp Eğitimine Etkileri, Robert Koleji’nden Boğaziçi Üniversitesi’ne adlı kısımlardan oluşmaktadır. Yazarlar bu bölümde Mason sadrazamlarca ilan edilen Tanzimat ve Islahat Fermanı ile küresel sermayenin Osmanlı topraklarına rahatça girmesi sağlanması, Rothschild Ailesi’nin kurduğu Osmanlı Bankası’yla Osmanlı Devleti’nin para akışı takip edilmesi; Rothschild Okulu gibi Evrensel Yahudi Birliği’ne bağlı okullarla Batılılaşma ve Yahudilik bilinci aşılanarak, bu okullardan mezun olanların Osmanlı Devletı’nde etkili konumlara gelmesi sağlanarak kültürel ve siyasi gelişmelerin Yahudi sermayesinin çıkarları doğrultusunda sürdürülebilirliği garanti altına alınması hususlarına yer vermektedir.
Kitabın dördüncü bölümü olan “Cumhuriyet Döneminin Başlangıcından Günümüze Küresel Sermayenin Türk Eğitimine Etkisi” adlı bölüm Ulusötesi Yapılar ve Eğitim, Rockefeller ve Eğitim, Yükseköğretim Sisteminin Dönüşümü, Sosyal Bilimlere Etkileri, Araştırma Metodolojisi Üzerine Etkileri: Ampirizm, Fulbright Bursu kısımlarından oluşmaktadır. Cumhuriyet Döneminin Başlangıcından Günümüze Küresel Sermayenin Türk Eğitimine Etkisi adlı kısımda Küresel sermaye güçlerinin eğitimin, dinin yerini almasını sağlayarak kendi çıkarlarını, değer yargılarını Dünya Bankası (DB), Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi ulusötesi örgütlerle nesilden nesile aktarılmasını sağladığına değinilmektedir. Kitaba göre; Önce Batı Uygarlığı sonra Batı dışı toplumlar dinden arındırılarak toplumun kendini geleceğin inşacısı olarak görmesi sağlanmıştır. Emperyalist ülküsünü, “özgürlük” ve “serbestlik” kavramlarıyla gizleyen küresel sermaye, Batı Uygarlığı Kursunu John D. Rockefeller’ın kurduğu Genel Eğitim Kurulu gibi İlluminati’nin ön cephe kuruluşuyla sözde hayırsever etkinlikleri sayesinde Batı dışı toplumlara ihraç etmiştir. Böylece eğitim aracılığıyla neo-liberal anlayış ekseninde gelişen bir yaşam tarzının sosyal, siyasi ve ekonomik olarak Batılılaş(tır)ma bağlamında dayatıldığından söz edebiliriz. Türkiye toplumunun kültürel, sosyal ve tarihsel özellikleri hiçe sayılarak taklit ve dayatma yoluyla anlayışlar, modalar, ekonomik uygulamalar, politikalar ve değerler aktarılmıştır.
Kitabın beşinci bölümü olan Sonuç bölümünde Tanzimat’tan itibaren diğer medeniyet veya ülkelerden fikir ödünç alma süreci ya da yararlanma süreci “taklit” veya “kopya” biçimini aldığı, Rockefeller Vakfı, ABD’nin Batı dışı toplumlarda kurmaya çalıştığı Amerikan değerleri hegemonyası mücadelesinin bir benzerini Türkiye’de bilgi ihracıyla benimsetmek ve yaymak bağlamında yeni işlevler üstlenerek kurum ve değerlerin “Amerikanlaşmasını” sağladığı, Küresel sermayenin sözde hayırsever etkinliklerinin Rockefeller Vakfı ve Rockefeller Genel Eğitim Kurulu gibi vakıflar, Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu gibi ulusötesi örgütlerle dayatılan eğitim sisteminin, sekülerleştirilerek sadece bilgi ve deneyim kazandırmayla sınırlandırıldığı; bunun sonucunda da eğitimin ruhsal boyutu görmezden gelinerek insanların aidiyet duygusunun gelişmesinin engellendiği belirtilmektedir.
Bu kitap, Türk eğitim tarihinin, emperyalist devletlerin ve küresel sermayenin çıkarlarına hizmet eden eğitimin (ve gelişimin) aktif olarak reddedilmesinin nedenlerinin dikkate alınmasının ve analiz edilmesinin gerekliliğinin açık bir hatırlatıcısıdır. Bu kitap ayrıca, Türk eğitiminin kendi geleneklerine ve kültürel bilme yollarına ayrıcalık tanıyacak şekilde yeniden yapılandırılması ve özellikle yaşamları, kaynakları ve kaderleri üzerinde kalıcı bir kontrol elde etmelerini sağlamak için yeteneklerini geliştirmeye odaklanmasına dönük bir çağrıdır.
Aydoğan ve Fidan’ın tanıtmaya çalıştığımız bu eseri; özellikle politika yapıcılarının, öğretmen adaylarının ve bizzat öğretmenlik mesleğini icra edenlerin, ayrıca idareci sıfatıyla maarif alanında hizmet verenlerin okuması ve istifade etmesi gereken önemli bir kaynak niteliğindedir.
Doğru bilgi ve hakikate dayalı düşünce çabası olan, kendini bu topraklardan doğan kaynaklardan beslemek isteyenlere duyurulur.
satış: https://www.kitapyurdu.com/kitap/kuresel-sermaye-ve-egitimin-donusumu/674339.html
Prof. Dr. İsmail Aydoğan, Mutlu Sadık Fidan. Küresel Sermaye Ve Eğitimin Dönüşümü, Hece Yayınları, Ankara 2024.