eğitim,öğretim,terbiye,talim,Meb,Üniversite,öğrenci,öğretmen,muallim,öğretim üyesi,maarif,aile,
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Parçalı Bulutlu
29°C
Ankara
29°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
28°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
29°C
Cuma Parçalı Bulutlu
30°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
28°C

Prof. Dr. İsmail ÇAKIR

1969 yılında Ankara’da dünyaya geldi. İlköğretimini Çankırı’da, orta ve lise öğrenimini yatılı olarak Aydın’da tamamladı. Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünde tamamladıktan sonra 1994- 2009 yılları arasında Kırıkkale Üniversitesi’nde İngilizce okutmanı olarak çalıştı. 2009-2017 yılları arasında Erciyes Üniversitesi’nde Yrd. Doç. ve Doçent olarak görev yaptı. 2017 yılında Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesinde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Aynı yılda profesörlüğü atandı ve halen aynı üniversitede görev yapmaktadır. Yabancı dil öğretimi, dil ve kültür çalışmaları alanında ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış bir çok makale, kitap bölümü ve kitap editörlükleri bulunmaktadır.

    Klavye Kaleme Karşı

    Teknolojideki gelişmeler her alanda olduğu gibi yazı yazma tercihlerimizin de önemli oranda değişmesine neden olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Çok kısa zaman öncesine kadar okulda öğretmenler öğrencilerine ödev verirken,  üniversitelerde öğrenciler dersleri dinlerken, öğrenciler sınavlardan önce ders çalışırken,  evde anne babalar alışverişe çıkarken ve daha birçok durumda elde kalem ihtiyaç duyulanlar yazılarak bir yerlere not edilirdi.  Böylece hedeflenen amaca ulaşmak çok daha kolay ve mümkün olurdu. Çok fazla olmasa da günümüzde günlük veya belli bir takvim dâhilinde yapılacaklar listesi olanların mutlaka el ile bir yerlere yazdıklarına şahit oluruz. Söz uçar yazı kalır sözüyle anlatılmak istenen de yazma eyleminin hatırda daha çok kalması ve bir belge olarak uzun süre varlığını sürdürebilmesinin yanı sıra yazarken farkında olmadan pek çok konunun bilinçaltımıza yerleşmesi diyebiliriz. 

    Kalem-Kağıt İkilisi

    Kalem-kağıt kullanmayı unutalı çok olanlar için not alma alışkanlığı başka bir şekle büründü.   Her hangi bir şeyi yazarak not almak yerine çoğu zaman resim veya ses kaydı ile sorunları çözer hale geldik. Bu yüzden bir konuyu yazarak bir yerlere kaydetmek için çoğunlukla dijital araçları kullanmayı tercih edenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok. Teknoloji birçok şeyi kolaylaştırırken var olan pek çok yetimizi ya yok etmekte ya da yozlaştırmaktadır. Bu yüzdendir ki artık hiç kimse yanında bir şeyleri not etmek için kâğıt kalem taşımaz oldu. Oysa toplumumuzda özellikle eğitimle haşır neşir olan herkesin cebinde bir kalemin olmaması eskiden çok olağan karşılanmazdı. Kalemlerin yerini cep telefonlarının aldığını söylemek yanlış olmasa gerek.

    Teknoloji kullanımının her alanda olduğu gibi eğitimde de özellikle de Covid 19 pandemi sürecinde alışkanlık haline gelmesi sonucu sınavların bile dijital ortamda yapılması ve ödevlerin sanal ortamda hazırlanıp sunulması yazma alışkanlıklarımızı her yönüyle değiştirdi. Teknoloji destekli hazırlanan ödevlerin ne kadarının hazırlayanların katkısı dâhilinde yapıldığından kuşku etmeyenimiz hemen hemen yok.  Kalemin yerini klavyenin, kâğıdın yerini sanal sayfaların alması doğal olarak yazma alışkanlığımızı farklı boyutlara taşıdı. Sonuçta kalem veya klavye kullanılarak gerçekleşen yazma eylemi ile hedeflenen öğrenme veya bilgiyi muhafaza etme konusunda yeni tartışmaları doğurdu.   

    Klavye Kaleme Karşı

    Klavye kullanarak mı yoksa kalem kullanarak mı yazmak öğrenmede daha etkili? Bu soruyu en son yayımlanan bir araştırmaya bakarak cevaplamak daha doğru olacaktır.  Frontiers in Psycology’de (Van der Weel & Van der Meer, 2024) yayımlanan bir makale bu konuda yapılan bir araştırmanın sonuçlarına değinmektedir. Araştırmaya göre öğrenme sürecinde yazma etkinliğinin kullanılması durumunda el ile yani kalem kullanarak yazı yazmanın klavye kullanarak yazmaktan daha faydalı olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.

    Bu araştırmada beyin dalgalarını ölçen sensörler vasıtasıyla deneyler yapılmış, beyin hücrelerinin nerede aktif olduğu ve beynin bazı bölümlerinin birbirleriyle nasıl iletişim kurduğu dâhil olmak üzere öğrencilerin beyinlerindeki elektrik sinyalleri incelenmiştir. Yapılan deneyler sonucunda klavye kullanılarak yazı yazmanın beyni neredeyse hiç harekete geçirmediği saptanmıştır.  Öte yandan el ile yazı yazmanın tüm beyni harekete geçirdiği,  beynin görsel, duyusal ve motor korteksleri arasındaki iletişimi artırdığı, yani el ile yazan kişilerin harfleri görselleştirdikleri, yazarken hareketlerini kontrol etmek için ince motor becerilerini kullandıkları tespit edilmiştir. Klavye kullanarak yazı yazmanın beynin yalnızca küçük bölümlerini aktive ettirdiği bu nedenle de farklı alanlarla iletişime gerek duymadığı belirlenmiştir. Kısaca 36 üniversite öğrencisi ile yapılan bu araştırma klavye kullanılarak yazı yazmak her ne kadar hızlı olsa da beyin fonksiyonlarının etkili çalışması konusunda yetersiz kaldığı sonucunu göstermiştir. 

    Eğitimde El Yazısı

    Dijital dünyada her şeyin el ile yazılarak not edilmesinin mümkün olamayacağı gerçeğini unutmadan sürekli dijital klavyelerle yazı yazmanın da bazı sorunlara yol açabileceğine değinmekte fayda var.  Pek çok öğrencinin ilkokuldan sonra el ile yazmayı bırakması veya azaltması sonucu sonraki dönemlerdeki yazma tecrübelerinde kendi dilimizi etkili yazamama, imla kurallarını yerinde kullanamama, doğru cümle kuramama gibi sorunlar yaşadığını biliyoruz.

    Okullarımızda elle yazı yazmaya karşı öğrenci tutumlarının nasıl olduğu konusuna da değinmekte fayda var.  Yapılan araştırmalar sınıflarda teknoloji kullanımının artmasıyla defter kullanımının azalmaya başladığını, tahta kullanım süresinin eskiye oranla kısaldığını, öğrencilerin yazma gerektiren etkinliklerden çok fazla hoşlanmadıklarını göstermektedir. Kaynaklara erişimin kolay ve hızlı olmasının da getirdiği sonuçlar olarak değerlendirebileceğimiz bu gelişmeler ne hazindir ki yazma alışkanlığının giderek azalmasına neden olmaktadır.

    Tarih Yazı ile Başlar

    Tarih yazı ile başlar sözünde yazının öneminin insanlık tarihi için ne kadar faydalı olduğu vurgulanmak istenmektedir.  Yazma sürecinde de eli kullanmanın birçok faydaları olduğu üzerinde durmanın önemli olduğunu vurgulayarak eğitim kurumlarında ve programlarında bu konuya yer vermek gerektiğine değinmek faydalı olacaktır.  Pek çok sınavın hala el yazısı ile yapıldığını söylemeye gerek yok.  Öte yandan el yazısı ile yazılan kelimeler belli bir zihinsel süreçten geçtiği için yazılı metinlerin hatırda tutulma ve hatırlanma oranları klavye ile yazılanlara oranla daha fazla olabilmektedir.

    Eğitimin her aşamasında, özellikle de yetişkinlerden beklenen yazılı ödev teslimlerinin zaman zaman el yazısı ile yapılmasının öğrencilere pek çok açıdan önemli fayda sağlayacağını unutmamak gerekir. Ayrıca dilimizi sözel olarak kullanmakta sorun yaşayan çok sayıdaki öğrencinin dili yazılı olarak kullanırken de sorun yaşadığını yapılan yazılı ödev veya sınavlarda görmek mümkündür. Özellikle sosyal medyanın etkisiyle büyük küçük harf kullanımındaki yanlışlıklar, noktalama işaretlerinin yanlış veya hiç kullanılmaması, sesli harflerin atılmasıyla yapılan kısaltmalar, bağlaç kullanımında yapılan hatalar ve bunun gibi birçok konuda ortaya çıkan dilimize ait sorunların çözümünde yazma eyleminin rolü ve yöntemini tekrar tartışmalıyız.

    Prof. Dr. İsmail ÇAKIR

    Kaynak: Van der Weel, F. R., & Van der Meer, A. L. (2024). Handwriting but not typewriting leads to widespread brain connectivity: a high-density EEG study with implications for the classroom. Frontiers in Psychology14, 1219945.

    ismcakir@yahoo.com

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.