“Bin millik yol ilk adımla başlar”…
Bugün bir ilk adım…
Bismillah… Bereketli olması duâsıyla…
Bu köşede “islam iktisadı/ekonomisi eğitim-öğretimi”nden başlayarak tedricen İslam ekonomisi ve küresel ekonomi ile ilgili yorumlarımı paylaşmaya çalışacağım.
İktisat genellikle “kıt kaynaklarla sınırsız ihtiyaçların karşılanmasının ilmi” olarak tanımlanır. Kıt kaynaklarla sınırları belirli olmayan ihtiyaçları karşılamak için tam bir denge ve ölçülülüğü gözetmek gerekir. İktisat ilmi de bu ölçü ve dengeye dair kuralları düzenlemeye çalışır. Üretim ile tüketim, arz ile talep arasındaki dengenin nasıl kurulduğunu ve üretim faktörlerinin (toprak, emek, sermaye, girişimci) nasıl kullanılabileceğini kavrayan topluluklar bu ilmi, toplum maslahatı için kullanabildikleri oranda müreffeh toplum hedefine ulaşabileceklerdir.
İslam iktisadı; kaynağını İslam hukukundan alan ve gerek teorisi gerekse pratiği İslam hukuku ile örtüşen iktisattır.
İslam iktisadına merakı olan ve bu alanda uzmanlaşmak isteyen kimsenin İslam hukuku (fıkıh), ekonomi ve matematik ile barışık olması gerekir.
İslam iktisadı ile ilgili düzenlemeler genellikle İslam hukukunun muâmelât kuralları alt başlığı altında ele alınır. Doğal olarak kaynakları da İslam hukuk kaynakları ile örtüşür.
İslam iktisadı kaynakları
İslam iktisadının esas kaynaklarını İslam hukukunun kaynakları ile örtüşecek şekilde: Kitap (Kur’ân), sünnet, icma, kıyas, maslahat-ı mürsele (ıstıslâh), istihsan, sedd-i zerâi’, örf-âdet (gelenek), şer’u men kablenâ (bizden öncekilerin şeriatı), sahabi kavli ve ıstıshâb olarak ifade edebiliriz. İslam toplumlarının medeniyeti iktisadi sistem ve uygulamalarını bu kaynakları kullanarak geliştirir.
İslam iktisadı yardımcı kaynaklar olarak; doktrin ve içtihatları kullanır. Bu kaynakları yanında bilgi kaynağı olarak bilimsel eserleri; iktisat-hukuk dergileri, iktisat-hukuk genel eserleri gösterebiliriz.
İslam iktisadına dair sosyolojik kaynaktan da bahsedilebilir. Yani iktisat ve hukuk kuralının biçimsel olarak düzenlenmesinden önce, ekonomik, sosyal, kültürel vb. ihtiyaçların etkisi ile toplum vicdanında oluşan ve yetkili organları kural düzenlemeye (icad etmeye) iten kaynak olarak sosyolojik kaynak da kendisinden istifade edilmesi gereken diğer bir kaynaktır. İslam hukukundaki bey’u’l-îne, bey’ bi’l-vefâ, para vakıfları, vd. bu kaynağın çıktıları olarak düzenlenmiş uygulamalar olarak değerlendirilebilir.
Bu genel girişten sonra İslam iktisadının kaynakları ile ilgili detayları ele almaya çalışacağız gelecek yazımızda görüşmek üzere…
Selam ve dua ile…