Işığı Görmek

Çok ileri teknolojiyi hastaları için kullanmak isteyen bir doktorun şaklabanlıkla, üç kağıtçılıkla suçlanmasının nasıl bir şey olduğunu bilir misiniz? Hele bir de bunu yapanın kendi meslektaşınız olduğunu bir düşünün. Doktor demiyorum, göz doktoru meslektaşı kast ediyorum. Yani branştaş…

Uzak bir ilimizde görev yapan bir göz doktoru arkadaşın lazer yapan göz doktorlarına böyle söylediğini bir hastamdan duyunca şok olmuştum. Uzaktan yakından bu işle ilgisi olmayan bir vatandaşımızdan, kısmen bilgisi olan bir gözlükçü kardeşimizden veya diğer branşlardaki doktor arkadaşlardan buna benzer yaklaşımları duymak insanı o kadar etkilemiyor da neden bir göz doktoru, meslektaşını bu şekilde aşağılık bir hitapla tanımlamaya çalışır, işte o çok etkiliyor.

Kaynağı nedir, bilmiyorum, ama hâlâ lazer konusu açılınca hastalardan çok ilginç tepkiler alabiliyorum. Hatta kardeşi veya bir yakını lazer olmuş kişiler bile olmadık tepkiler gösterebiliyorlar.

Lazer yaptırmış bir hastanın tavsiyesi üzerine lazer olmak için gelen bir kişi “bu tedavi tam oturdu mu?” diye sorabiliyor.

Neden göz doktorları kendilerine lazer yaptırmak yerine gözlük kullanıyorlar?

Neden göz doktorları kendi yakınlarına lazer uygulamıyorlar?

Lazer yaptırınca sonradan katarakt ameliyatı olunamıyormuş.

Gözdeki numara durmadan lazer yapılamazmış.

Ya kör olursam.

Daha neler neler…

Şüphesiz yeni çıkan bir teknoloji hakkında insanların akıllarına sorular takılabilir. Herkesin sorarak bilgi sahibi olup yaptırmak veya yaptırmamak gibi bir hakkı vardır. Burada sorun olan şey bazı aslı astarı olmayan bilgilerle insanların aklının karıştırılması ve bunu da bazı doktor arkadaşların yapıyor olması… İnanın, doktor yakını olan bir kişinin lazer yaptırması doktor yakını olmayan birine göre çok daha zor. Hasta, olumsuz görüş aldığı doktor dışı bir yakınına çok itibar etmeyebilir, ama doktor yakınının söylediği bir söz, beyan ettiği bir görüş altın değerindedir.

Genel olarak toplumlarda yeniliklere karşı bir soğuk bakış vardır. Ancak bunu yapanların fazla mürekkep yalamış olanların arasından çıkması hoş bir durum değildir.

Bugünlerde akıllı mercekler moda oldu. Katarakt ameliyatı oluyorsunuz, gözünüze bir mercek takılıyor ve ameliyat sonrasında gözlük kullanmak zorunda kalmıyorsunuz. Ne hikmetse bu mercekler lazer kadar tepki almıyor. Hatta doğrudan akıllı mercek taktırmak için gelen hastalar oluyor.

Şahsen şu anda akıllı mercek uygulamasını yapmıyorum. Soğuk bakıyor muyum? Hayır. Gelen hastalarıma elimden geldiği kadar avantaj ve dezavantajlarını anlatıyorum, alternatifi varsa onlardan bahsediyorum, sonra da kararı kendilerine bırakıyorum. Böyle yapılması gerektiğine inanıyorum. Hatta yaptırmak isteyenlere yol gösteriyorum. Yaptırıp gelenlerin takibini yapıyorum.

Göz kusurlarının tedavi yöntemleri son yıllarda hızla artıyor. Bir arkadaşın çok yüksek hipermetropisi olan kızı için değerlerdirmeler yapıp bir de bir meslektaşımdan fikrini rica ettim. Hastaya lens üzerine lens uygulaması önermiş. Bu yöntemi kitabı olarak bilirdim, ama ülkemde fazla yapıldığını zannetmediğim için önermek bile aklıma gelmemişti. Meğer arkadaş başka bir ülkeden getirterek uyguluyormuş. Bu bilgi bana gelince ben de sıcak baktığımı söyledim. Hastaya uygulama yapıldı ve senelerdir oldukça memnun bir şekilde yaşıyor.

Demem şu ki, hiçbir gelişmeye soğuk bakmamak lazım. Bilginiz olmayan konuda konuşmamak lazım. Şahsi tercihlerinizi başkalarının önüne bir engel olarak koymamanız lazım. Bilimsel ve teknolojik gelişme ancak böyle mümkün olur.