Haziran ayı bir nevi sınav ayıdır. Liselere ve üniversiteye giriş sınavları dahil öğrencileri ilgilendiren bir çok sınav Haziran ayı içinde yapılır.
2T Gençliği
Türk eğitim sistemi içinde başarının şartı sınav ile ölçülür. Tost yiyen test çözen gençliğinin kimliğini ve kişiliğini adeta 2T (Tost ve Test) belirler. Günümüz eğitimi belki fertteki gücü işlenebilir kılıyor, verimi arttırıyor, ama onları daha insanı yapmıyor. Bugün dünyada batı merkezli uygulanan eğitimin amacı daha erdemli, daha insancıl ve daha yardımsever insanlar yetiştirmeye değil, daha çok verim almaya, sanayinin çarklarının daha hızlı dönmesine göre ayarlanmıştır. Bu açıdan bakıldığında eğitim felsefemiz yeniden gözden geçirilerek sorgulanmalıdır.
Nasıl bir eğitim!
Eğitim, her insan için ömür boyu devam eden bir ihtiyaçtır. Evet, ama nasıl bir eğitim? Böyle bir sorunun hâlâ zihinlerimizi meşgul ediyor olması, eğitim sistemi veya modeliyle ilgili arayışların sürdüğü anlamına gelir. Ülkemizde uzunca bir süredir yamalı bohça misali sürekli değiştirilerek sürdürülen mevcut eğitim sistemi nesil yetiştirme anlamında yetersiz kalmaktadır. Nitekim mevcut eğitim sistemiyle yetişen nesillerin bir kısmı bırakınız ülke ve milletine bağlılığı; onlara karşı ihanet içinde dahi olabilmektedir.
Milli eğitim; bakış, duyuş, düşünüş, algılayış, yaşayış millî bağların bütününü kazandırmak demektir. Bu yapılmazsa öğretim kişiliksiz, kimliksiz ve köksüz bireylerin yetişmesine hizmet eder. İdea ve idealimizdeki yerli ve milli eğitimin temel mantığı açık ve net olmalıdır.
Devşirme eğitim modelleri!
Özü itibariyle yerli ve milli ihtiyaçlar göz önünde tutularak hazırlanan bu eğitim modeli, Yeni Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından birisine cevap verebilecek kıvamdadır. Bugüne kadar sağdan soldan, o ülkeden bu ülkeden devşirilen eğitim modelleri, ülkemizin eğitim sistemine çare olamadığı gibi, nesiller arasında uçurumlar da oluşturmuştur. Yeni modelimiz teknik ve yöntem açısından evrensel uygulamalara açık olmakla birlikte ruh ve felsefe bakımından bize ait olacaktır. Milletimizin en başta inanç değerleri olmak üzere kültür ve medeniyetimiz gerçek referanslarımızdır. Köklerine bağlı, her türlü yeniliğe açık nesiller yetiştirmek en büyük hayalimizdir. Kökleri mazide, gözleri atide olan nesiller ise, ülkemizin en gerçek ve en güçlü potansiyelidir.
Üniversiteye Giriş Sınavı
Sınavdan sınava koşan gençlik düşünce melekesini bir nevi devre dışı bırakarak ailelerine mutlu etmek için kazanmaya odaklanıyor. Aileler ise çocuklarının iyi para getiren meslek sahibi olmaları için her türlü maddi ve manevi yardımı çocuklarından esirgemiyorlar. Ancak bu koşuşturmaca ve hırs ileride çocuk ve ebeveynlere psikolojik bir takım rahatsızlıkları da beraberinde getirebiliyor.
Eğitimde başarının ölçüsü sınav olarak sıkıntımız hiç bitmeyecek gibi görünüyor. Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençler tost yemeye ve test çözmeye devam edecekler. Yepyeni sınavsız yeni bir eğitim modeline geçinceye kadar…