Dijital dünya, internet, sosyal medya, mobil uygulamalar ve diğer dijital araçlardan oluşan iletişim ve etkileşim ortamına verilen isimdir. Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte, dijital dünya hayatın içerisine yerleşmiş durumdadır. İnsanların birbirleriyle etkileşimde bulunmasını, bilgi alışverişini ve dünya ile bağlantı kurmasını sağlayan dijital dünyanın büyümesiyle birlikte, etik ve ahlaki sorunlar da ortaya çıkmıştır. Dijital dünya yapısı gereği duyular ile algılamanın, yüz yüze etkileşimin dönüştüğü ve değiştiği yeni bir iletişim ortamı olarak gündelik hayatın bir parçası haline gelmektedir.
Dijital dünya, yaşamımızı kolaylaştıran bir dizi avantaj sunarken, aynı zamanda bazı dezavantajları da içinde barındırır. Bu çift yüzlülük, bireylerin ve toplumların bilinçli bir şekilde bu dünyada yer almayı, olumlu yönleriyle birlikte olumsuz etkileri de dikkate almayı gerektirir.
Dijital dünya, bilgiye anında erişim sağlayarak öğrenmeyi ve bilgi aktarımını kolaylaştırır. Eğitim, araştırma ve haberlere ulaşım hızlıdır. Dünyanın dört bir yanındaki insanları iletişim hızı ile kolaylıkla bir araya getirir. İş dünyasında çevrimiçi ticaret ve dijital pazarlama gibi alanlarda yeni imkanların oluşumunu destekler. Çalışanlar, esnek çalışma ve ofis dışında çalışma imkanlarından faydalanır. Kültür, sinema, sanat vb. sektörlere kolay erişim sağlar.
Tüm bunların yanı sıra dijital dünyada, yanlış veya yanıltıcı bilgilerin de hızla yayılması kolaydır. Bu nedenle güvenilirlik sorunları ortaya çıkarak bilgi kirliliği ile mücadele edilmesi gerekli hale gelir. Ayrıca veri sızıntıları, çevrimiçi dolandırıcılık, mahremiyet ihmali gibi sorunlara yol açabilir. Sosyal medya, oyunlar ve diğer eğlence içeriklerine aşırı bağımlılık, fiziksel sağlık ve ruhsal sorunlara neden olabilir. Dijital dünya, zaman yönetimi ve denge konularında zorluklar oluşturabilir. Ayrıca artan siber saldırılar, veri kaybı, kimlik hırsızlığı ve diğer güvenlik sorunlarına yol açabilir.
İnsanların günlük hayat tarzları, dijital dünya vasıtasıyla yüzü olmayan bir kimlik ile kendilerini ifade etmelerine imkan tanımaktadır. Bu dijital kimlikler sanal dünyada en az gerçeği kadar önemli hale gelmiştir. Sosyal medyada gerçek kimliklerinin istenilen özelliğinin gizlenebilmesi kullanıcılar açısından rahat ve özgür bir iletişim ortamı olarak görülebilmektedir. Bireyler dijital ortamlarda zayıf yönlerini gizleyerek, güçlü olarak düşündükleri özelliklerini ön plana çıkarıp; olmak isteyip olamadığı kimliklere bürünmektedir. Oluşan bu dijital toplumda bu sanal gerçeklik kimlikleri ile hem birbirlerini hem kendilerini kandırmaktadır.
Bu ortamda iyisiyle kötüsüyle bir nevi dijital kültür oluşmaktadır. Oluşan bu dijital dünyanın pozitif imkanlarından faydalanmak için, bireylerin bilinçli, sorumlu ve ahlaki değerlere uygun kullanım sergilemeleri önemli ve gereklidir.
Ahlâk, davranışların kaynağını oluşturan ruhi ve manevi değerleri ifade eder. Güzel ahlâk ise dünyaya geliş gayemizdir. Geçici olan bu dünyada kalıcı ve faydalı amel sahibi olmak için güzel ahlâk şarttır. Bu hakikat dijital dünya da dâhil bütün âlemleri kapsamaktadır. Güzel söz söylemek, hüsnü zanda bulunmak, adaleti gözetmek, hayır işlemek, iyiliği emretmek, kötülükten sakınmak ve sakındırmak, kusurları örtmek ve benzer esaslar bu çerçevede dile getirilebilir. Bu dijital platformda uyulması ve uygulanması gereken ahlaki değerler dijital ahlak olarak adlandırılır.
Dijital ahlak, bireylerin, toplumların, kurum ve sistemlerin dijital platformlarda etik davranışlar sergileme sorumluluğunu ifade eder. İnternet üzerindeki etkileşimlerde dürüstlük, saygı, gizlilik ve güven gibi temel ahlaki değerlerin korunması dijital ahlakın temelini oluşturur.
Dijital dünyada sergilenen ahlaki davranışlar bireysel sorumlulukları aşar ve toplumsal bir boyut kazanır. İnternet kullanıcıları, dijital etiketin ve sorumluluğun bilincinde olarak, çevrimiçi ortamın daha güvenli, saygılı ve adil bir yer olmasına katkıda bulunmalıdır.
Dijital dünyada ahlaki davranışları belirleyen bir dizi kurallar vardır. Bunlardan bazıları:
a. Dijital İletişim: İnternet üzerindeki iletişimde saygılı ve olumlu bir dil kullanmak önemlidir. Sözlü saldırılar, hakaretler ve ahlaki olmayan içeriklerden kaçınılmalıdır.
b. Gizlilik: Dijital dünyada kişisel bilgilerin gizliliği büyük bir öneme sahiptir. İnternet kullanıcıları, çevrimiçi platformlarda kişisel bilgilerini korumak için gerekli önlemleri almalı ve başkalarının gizliliğine saygı göstermelidir. Sakıncalarının bilincinde olarak özellikle çocukların bilgileri ve fotoğraflarının sosyal medya ve her türlü internet ortamında paylaşımından kaçınılmalıdır.
c. Dijital Hırsızlık: Çevrimiçi içeriklerin izinsiz kullanımı, telif haklarına saygısızlık anlamına gelir. Fotoğraflar, yazılar veya diğer medya içerikleri paylaşılırken izin alınmalı ve kaynak belirtilmelidir.
d. Sahtekârlık ve Manipülasyon: İnternet üzerinde gerçek olmayan bilgilerin yayılması veya manipülasyon, toplumun güvenini sarsacağından kullanıcılar doğruluk ve güvenilirlik prensiplerine uymalıdır.
Dijital dünyanın sınırları artık ekran temasıyla sınırlı değildir. Dijital dünya sanal gerçeklik adı verilen yeni bir mahiyete bürünmüştür. Sanal gerçeklik; beş duyumuzun aldatılarak zihnimizde hakikate alternatif, başka bir gerçekliğin oluşturulması demektir. Bu gerçeklik, hakikati geri plana iterek sahte ve uçarı bir hayat tarzı meydana getirmekte, gerçeğin hayalle karıştığı hibrit bu hayat tarzı ise insanı kendi öz hakikatinden ayırmaktadır. Bu hibrit tarz, manevi ve ahlaki değerlerden uzaktır; insan hayatını ve zamanını meşgul eder. Kullanıcılarına hakikat ile ilgili bilgileri iletirken çoğu zaman da sahte algılarla kişileri baştan çıkaran tehlikeler içermektedir.
Değerlerimiz ve ahlâk anlayışımız ile çatışan dijital dünyanın sahip olduğu bazı tehlikeler şu şekilde sıralanabilir:
Tüm bu sebeplerden dolayı küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza dijital dünya, sosyal medya, internet kullanımı, bilgiye erişim, bilişim hukuku, yasal süreçler, dijital tehlikeler vb. konularda eğitimlerin verilmesi gereklidir. Bu eğitim önce ailede daha sonra okullarda devam etmelidir. Ev ve eğitim ortamlarında çocukları dijital tehlikelerden korumaya yönelik sınırlayıcı kullanım uygulamaları kullanılmalıdır. Özellikle küçük çocukların sanal ortamda kendi başlarına denetimsiz ve sınırsız şekilde bulunmalarına göz yumulmamalıdır.
Her bir internet kullanıcısı, dijital ahlakın önemini anlamalı, bu ortamlardaki tehlikelerin farkında olarak kullanmalı, faydalarını kullanırken zararlarından korunmak için etik değerlere bağlı kalarak dijital dünyada ahlaki davranışlar sergilemelidir.