Prof.Dr. Emel Topçu[1]– Yunus Dilber[2]
II. Mahmut döneminde, Tanzimat Fermanı’nın eğitim alanında getirdiği yeniliklerden en önemlisi 1869 yılında oluşturulan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi idi. 1858 yılında Bosna-Hersek’teki isyanlardan dolayı, eğitim reformlarının uygulanması gecikme ile başladı. 1862 yılında Ortodoks ve Katolik Hıristiyanlar da kendi okullarını kurma imkânına kavuştu.1875 yılında Bosna Hersek’teki çocuklar arasında okulla gidenlerin oranı %10 civarındaydı (Yılmazata, 2012, s. 42-44). Buna ek olarak tam tarih belirtilmese de aynı dönemlere tekabül eden dönemler için Haselsteiner, Osmanlı’nın son döneminde Bosna-Hersek’teki öğrenci sayısının 30.000 civarında olduğundan ve bunun % 20 orana tekabül ettiğinden bahsetmektedir (Haselsteiner, 1996, s. 82-83).
Sıbyan mektepleri: İlkokullar olarak bilinir ve Osmanlı döneminde genellikle camilerin yanına bir de mektep inşa edilirdi. Bu okullarda okuma, yazma ve temel dini bilgiler verilirdi. Bu okullara, çocuklar 4 yıl, 4 ay ve 4 günlük olduklarında Amin Alayı denilen törenler ile okula bir şenlik havasında gönderil ve çocukların bu şenlik ile okullara uğurlanması eğitime verilen önemin göstergelerinden biriydi (Öcal, 1988, s. 63). II. Mahmud döneminde 1824’te ilan edilen Sıbyan mekteplerinin zorunlu olduğuna dair fermana kadar, çocuklar genellikle ailelerin isteği üzerine okula gönderilirdi. Ancak söz konusu kanundan sonra okula giden öğrenci sayısında ciddi oranda bir artış görüldü. Bu uygulama Bosna’da ancak 1873’lü yıllarda kendisini daha bariz gösterebildi. Zira bu dönemde Bosna Hersek’te 1350 adet okulun, 897’si Müslümanlara, 453 tanesi de Gayr-i Müslimlere aitti (Gölen, 2010, s. 187, İstek, 2020, S.418-425). Özellikle nüfusu Türk olmayan bölgelerde Osmanlı Devleti -Avusturya Macaristan imparatorluğunun Almanlaştırma politikasının aksine- eğitim dili üzerine herhangi bir düzenleme yapmamış ve kişilere dil serbestliği tanımıştır. Zira 19. Yüzyıl sonları Bosna eğitimi ile ilgili kayıtlara bakıldığında Bosnalı Müslümanların Boşnak ve Arap alfabesi kullanırken, Ortodoks Sırplar Kiril Alfabesi ve Katolik Hırvatlar Latin Alfabesi, ve Yahudilerin ise İbranî alfabesi ile eğitim verdikleri görülmüştür.
Medrese: Klasik Osmanlı eğitim sisteminin en yüksek eğitim kurumları olarak kabul edilmekteydi. İlk medrese Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey zamanında 1331 yılında Bursa’da kurulmuştur. Medrese mezunları, mezuniyet derecelerine göre, devletin birçok bölgesine kadı olarak görevlendiriliyorlardı (Tekeli, 1999, s. 18). Medreselerde, sınıflar öğrencilerin yaşlarına göre değil başarı, potansiyel, geçtikleri sınav ve derslere göre oluşturuluyordu ve başarılı olan öğrenciler okuldan erken mezun olabiliyorlardı (Kasumović, s. 153-54, 1999).
Osmanlı Devleti’nde Balkanlarda 655 medrese bulunuyordu ve bunlardan 98 tanesi Bosna-Hersek sınırları içerisinde eğitim veriyordu. Medreselerde, Arapça, İslami ilimler, hadis, tefsir, mantık, felsefe ve hukuk dersleri veriliyordu ve mekteplerde olduğu gibi öğrencilerin, öğretmenlerin ve okulun masrafları kurulan vakıflarca ile karşılanıyordu. (Gölen, 2010, s.203-204). Bosna-Hersek’te bilinen ilk medrese 1502-1512 yılları arasında Sancak Beyi olan Firuz Bey döneminde açılmıştır. Bu medrese II.Viyana Kuşatması’ndan sonraki dönemlerde bir muzaffer edası ile Bosna’yı işgale gelen Avusturyalı Savoy Prensi Eugen (Prinz Eugen von Savojen) tarafından 1697 yılında yıkılmıştır (Kasumović, s. 158, 1999). Tanzimattan sonra medreselere talep azalmış ve aileler çocuklarını modern okullara göndermeye başlamıştır.1873-1878 yılları arasında Saraybosna’da 10, Zvornik ve Banjaluka’da altışar, Bihaç’ta 5, Travnik’te 4 ve Hersek bölgesinde 10 medrese olmak üzere Bosna Vilayetinde toplamda 41 medrese bulunmaktadır. (Bećirbegović, 1974, s.284). Furat araştırmasında 1877 Salnamesine kaynak göstererek Bosna Vilayetinde 34 medrese bulunduğunu ifade etmektedir. (Furat, s.43, 2013). Bugün Bosna-Hersek’te bu medreselerden sadece 7 tanesi eğitim-öğretim hayatına devam etmektedir. Bu kurumlar şu an Bosna’nın en yüksek dini kurumu ve Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığına muadili olan Bosna Hersek Riyaset’i kurumunun altında özel okul statüsünde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Rüşdiye Mektepleri: Bugünkü manada ikinci seviyede ortaokullardı. 1850 yılında sonra yaygınlaşmaya başlayan okullarda Gayr-i Müslim ailelerin çocukları da eğitim alabiliyordu. Tanzimat Fermanı ile beraber 1851 yılından sonra her kaymakamlık bölgesinde bir Rüşdiye açılması zorunluluğu getirildi. 1851 yılında İstanbul’da Rüşdiye açılmasından, bir yıl sonra 1852’de aynı eğitim kurumunun Travnik şehrinde devreye sokulması, Osmanlı Devleti’nin Bosna-Hersek’e verdiği önemi göstermesi bakımından önemlidir. Tanzimat düzenlemeleri, ayrıca yeni modele uygun yeni okulların ve öğretmenlerin yetiştirilmesini zorunlu kılıyordu. 1863 yılında yedi eyalatten oluşan Bosna’da, idari yapının değişmesi ve Bosna’nın vilayete dönüşmesi ile beraber açılan Rüşdiyelerin sayısı yediye ulaştı ve Fransızca seçmeli yabancı dil olarak okullarda okutulmuştur (Gölen, 2010, s. 187). 1873 yılında Rüşdiye sayısı yirmi ikiye yükseldi ve Tuna Vilayetinde sonra en fazla Rüşdiyenin olduğu vilayet oldu. Bu 22 şehirdeki Rüşdiyelerde 863 öğrenci ve 22 öğretmen görev almaktaydı (Ak, 2010, s. 69-75). Furat, 1877 tarihli salnameye göre 17 Rüşdiye, 96 Hristiyan okulu ve 15 Yahudi okulundan bahsetmektedir (Furat, 2013, s. 43). Rüşdiyelerin sadece şehirlerde açılıyor olması, coğrafi uzaklıklar, köy şartları ve işleri gibi sebepler, öğrenci sayılarındaki azlığın sebeplerinden bazılarıdır. Kaya ise, Bosna’da aynı zamanda 12 tane sanat okulu ve Vilayet okulu olduğundan bahsetmektedir (Kaya, 1996, s. 138).
Askeri İdadi: Bu tarzda okullar Osmanlı Devletinde 1845 yılından sonra açılmaya başlandı ve Saraybosna’da ise 1873 yılında ilk defa açıldı. Bu okullarda normal derslere ek olarak Osmanlı Kanunları, Türkçe Dil Bilgisi, Farsça, Arapça ve Fransızca gibi dil dersleri de bulunuyordu. Osmanlının Bosna’daki son yılı olan 1878 yılında ise öğrenci sayısı 55 idi (Gölen, 2010, s.199-201).
Dârü’l Muallimin: Bu okullar yeni sisteme uygun öğretmen yetiştirmek için kurulmuş okullardır ve ilk olarak 1848 yılında İstanbul’da açılmıştır. Bosna Hersek’teki okullardaki öğretmenlerin büyük çoğunluğu Türkçe bilmedikleri için, 1868’de Gazi Hüsrev Bey Medresesi bünyesinde açılmıştır (Gölen, 2010, s.201-203).
Darüşşafaka: Yetim çocuklara içi kurulan yatılı okullardır. Kunduracılık, matbaacılık, deri işleme, terzilik, dokumacılık gibi mezun olduktan sonra iş bulabilecekleri zanaat derslerinin müfredatta daha yoğun olduğu eğitim kurumlarıdır. Bu tür okullar Bosna Vilayetinde, ilk olarak 1870 yılında Saraybosna’nın Ilıca bölgesinde açılmıştır. Yaklaşık 50-70 çocuğun eğitim aldığı bu okullara, Müslüman olmayan yetim çocuklarda alınmıştır. 1876 yılında 4 tane Sırp kız öğrencinin mezun olduğu kayıtlara geçmiştir (Gölen, 2010, s.205-209).
Sabah Mektebi: 1866 yılında kurulan okula, Bosna Vilayetinde çalışan vilayet memurları gitmektedir. Saraybosna’daki, Osmanlı Hükümet Konağı bünyesinde olan okulda memurların bilgi ve görgülerinin arttırılması hedeflenmiş, tarih, coğrafya, Farsça, Fransızca ve Boşnakça gibi dersler de okutululmuştur (Gölen, 2010, s.209).
[1] Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), Ekonomi ve Yönetim Bilmleri Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Emel Topcu
Prof. Dr. Emel Topçu Uluslararası Saraybosna Üniversitesi`nde İşletme ve Yönetim Fakültesi dekanıdır ve Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler dersleri vermektedir.
Akademik olarak liderlik, kadın çalışmaları, Göç ve Çok kültürlülük konularına odaklanmıştır. Hindistan, ABD, Almanya, Bosna-Hersek ve Türkiye`de uzun süreli yaşayıp akademik çalışmalar yapmanın yanında göçmenlik ve çok kültürlülük konusunu kendi özel hayatında da tecrübe etmiş ve hayatını toplumlardaki kırılgan grupların eşit haklara sahip olması için çalışmalara adamıştır.
[2] Mostar Yunus Emre Enstitüsü Müdürü, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) Doktora Öğrencisi,
Yunus DİLBER
1983 yılında Trabzon’da doğdu. İlkokul ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. 2012 yılında Viyana Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu ve aynı üniversitede ‘Uluslararı Yönetimin ve Kurumlarının Bosna Hersek Savaşı Sonrası Devlet Yapılanmasıda Önemi’ konu ile yüksek lisansını tamamladı. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde ‘Türkiye ve Almanya’nın, Yunus Emre Enstitüsü ve Goethe Enstitüsü Örneklerinde Bosna-Hersek’te Uyguladıkları Dil Politikalarının Mukayesesi’ üzerine doktorasına devam etmektedir.2014 yılında itibaren Yunus Emre Enstitüsü Mostar müdürlüğü görevini yapmaktadır.
Avusturya Tarihi, Osmanlı-Avusturya İlişkileri, Türkiyenin Balkan Politikası, Balkan Tarihi, Bosna-Hersek Türkiye İlişkileri, Balkan ve Bosna Hersek Tarihi, Kültürü ve Siyasi Gelişmeler, Türk Dış Politikası, Kültürel Diplomasi ve Dil Politikaları üzerine araştırmalar yapmakta ve bu konular ile alakalı muhtelif yazıları bulunmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır. Almanca, İngilizce ve Boşnakça/Sırpça/Hırvatça bilmektedir. yunusdilber@yahoo.com