1978 yılında Bingöl’de dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi DTCF Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde Kamu Yönetimi yüksek lisansı yaptı. 2013-2021 yılları arasında Milat Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı. Yenişafak, Karar gazetelerinde eğitim başta olmak üzere değişik konularda görüş ve değerlendirmeleri yayımlanan Abdulbaki Değer, aynı zamanda 2016 yılından bu yana Özgür Eğitim-Sen’in (Özgür Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası) Genel Başkanlığını yapmaktadır.
“Kiliseye ilk paratoner takıldığı gün, din ve bilim çatışması bitti ” demişti Tesla. Mevzunun bu basitlikte tartışılması şüphesiz aşırı yüzeysel. Ancak bu basitleştirmeler aynı zamanda yabana atılmayacak bir gerçekliğe de işaret ediyor. Bu basitleştirmeyi eğitim alanına kaydırıp izdüşümlerine bakalım. Devasa...
Uzun süredir eğitimin mahiyetine ilişkin bir tartışma gündeminden yoksunuz maalesef. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin teknik aksaklıklarında tüketilen bir konuşma üzerinden günlerimiz geçiyor. Sınavlar, atamalar, öğrenci-öğretmen temalı vakalar üzerinden alanı konuşuyoruz. Müfredatı hafifletme çalışmalarından bahsetmişti Milli Eğitim Bakanı geçenlerde. Bu konuşmadan hareketle tartışmayı...
Filistin’de İsrail’in sistematik şiddeti tüm hızıyla devam ederken başka bir mevzuyu gündem etmek çok zor. Yaşanan soykırımla ile ilgili tarafımızı belirtmek, yaşananları dilimizle tel’in etmek dışında da yapabileceğimiz pek bir şey yok maalesef. Çaresizlik girdabında neredeyse tüm insanlık kıvranıyor. Çaresizlik...
Muhtemelen kayıtsızlık çağında olduğumuza ilişkin bir tespitin yerindeliğine kimse itiraz etmeyecektir. Görünürdeki büyük dalgalanmanın aldatıcılığına çok kaptırmamak gerekiyor. Normalde bir devinim, arayış, değişim kuşatması altındayız. Kulaklarımız sürekli olarak büyük reform söylencesiyle dolduruluyor. Öncekinin akıbetinin ne olduğunu bilmeden coşkuyla yeni bir...
Sorunlarımızı bağlamından, bağlantılarından bağımsız konuşuyoruz maalesef. Sanki yaşadığımız hayat birbirinden bağımsız kompartmanlardan oluşan mekanize bir yapıymış gibi kabul ediyoruz. Aksayan bir yer olduğunda onu parçası olduğu ekosistemle birlikte ele almayı düşünmüyoruz. Sorunun çıktığı yerle sınırlı olduğunu dolayısıyla çözümün de orayla...
Söylesek faydası yok, sussak gönlümüz razı gelmiyor gerçekten. Ülkemizde özellikle eğitim alanı tam da bunun müşahhas bir örneği. Okumalarımız, çözümlemelerimiz, alternatif, eleştirel değerlendirmelerimiz dile geliyor gibi görünüyor. Ancak, nasıl oluyorsa, dönüp dolaşıp yürürlükteki sistemi aynıyla muhafaza etmeyi başarıyoruz. Eleştirdiğimiz, yürütülmesinden...
Sultan Abdülhamit’in çöken imparatorluğu kurtarmak için aldığı tedbirlerden birisi de modern okulların açılması ve yaygınlaştırılmasıydı. Cehalet, geri kalmışlık, akıl, bilim, modernlik vs. gibi vurgular zaten dönemin modern okula gitme gerekçeleriydi. Bu atmosferden etkilenmemek mümkün olmadığı gibi gerçekçi de değildi. Zira...
Türkiye’de eğitim sisteminin iki temel eksiği olduğunu belirtmişti Nurettin Topçu: Eğitim ve sistem. Gün geçmiyor ki bu tespiti doğrulayan bir gelişme yaşanmasın. Bilindiği üzere mayıs ayında yapılan seçimlerden önce 45 bin öğretmen ataması yapıldı. Öğretmenlerin güvenlik soruşturması vs. gibi işlemlerin...
‘Sigmund Freud, insanlığın daha da aydınlanmasını sağlamıştır. Şuna dikkat çekmek isterim; daha mutlu olmaktan değil daha da aydınlanmaktan bahsediyorum. Freud bir neslin dünya görüşünü derinleştirmiştir… Güzelleştirmiştir demiyorum, derinleştirmiştir diyorum. Çünkü radikal değişimler insanları asla mutlu etmez, yalnızca bir sonuca ulaştırır. Keza...
Geçen yazımda LGS verileri üzerinde değerlendirmelerde bulunmuştum. Eğitim-öğretim sistemimizin diğer bir önemli performans göstergesi de YKS sonuçları ve onlar da yirmi Temmuzda açıklandı. ÖSYM’nin açıkladığı veriler dikkate alındığında YKS sonuçları, kısmi oynamalar olmakla birlikte, yıllardır açıklanan YKS verileriyle paralel bir...
Bazen sağırlar ülkesinde konuştuğumuz hissine kapılıyorum. Bütün kamusal konuşmalarımızı, tartışmalarımızı yutan bir kara deliğin içindeyiz sanki. Her ne olursa olsun herkes bildiğinde, söylediğinde, yaptığında ısrarcı olmaya devam ediyor. Çok ilginç bir durum. Zaten yürürlükte bir işleyiş var, bir yapılanma var....
Seçimlerin ardından yeni kabine açıklandı, devir-teslim törenleri yapıldı. İşin teatral kısımları sona ermek üzere. Bakanlar da bakanlıkları ile ilgili yürütecekleri çalışmalara ilişkin bir yol haritası oluşturmaya başladılar. Bu yeni dönemde altını çizmemiz gereken temel husus bir iktidar değişikliği olmadığı için...
Türkiye gerçekten de bir ülke olarak kendisi dışında ortaklığı olmayanların hayat sürdüğü bir yer. Bir paralel evrenler diyarı. Ece Ayhan “aşiretler topluluğu” diyordu. Osmanlı’daki millet sistemimiz bir anlamda bu durumun öncülü gibi. Ülkesi ortak olanların birbirlerine karışmamak üzere hiyerarşik şekilde...
Sosyolog Ulrich Beck ‘Risk Toplumu, sözde kalan eleştirel itirafların toplumudur’ diye yazmıştı. Bu tespit, basit bir şekilde yaptığı eleştirilerin hakkını vermeyen, sözü ve eylemi arasında tutarlılık olmayan kişilere/yapılara dikkatlerimizi çekmiyor. Basit bir şekilde giderilecek uyumsuzluğa, çelişkiye parmak basmıyor. Daha derin,...
Kendimize yüklediğimiz misyon ile yaşadığımız hayat arasında bir bağ, bir bağlantı bulmak mümkün değil. Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymadığı için söylediklerimiz başka hassasiyetleri dile getiriryor eylemlerimiz ise başka. Hükümet seçimlerden sonra mülakatı kaldıracağını vaat olarak dile getirdi. Ne güzel! Mülakatın kötü,...
Abdulbaki Değer Türkiye’de eğitim kavrayışının en büyük problemi eğitim faaliyetini bütüncül görmedeki zafiyetidir. Bunu belki de derin bir vukufiyetle fark eden kişi “Okulsuz Toplum”un yazarı İllich’tir. Kitap zaten bu tarz mahdut bir eğitim kavrayışı ile malul okul sisteminin özüne, çekirdeğine...
Abdulbaki DEĞER Hırsızlık yaptığından şüphelenilen işçi hakkında anlatılan eski bir hikâye vardır: ‘Her akşam fabrikadan ayrılırken işçinin önünde ittiği el arabası dikkatlice incelenir. Bekçiler hiçbir şey bulamazlar; araba hep boştur. Sonunda mesele anlaşılır: İşçinin çaldığı şey ortadaki el arabalarıdır. Bekçilerin...
Seçim sürecindeyiz. Türkiye’nin yönetiminde olanlar, yönetmeye aday olanlar seçim vaatleriyle sahne almaya başladılar. Adayların ekonomiden hukuka, dış politikadan çevreye ilişkin pek çok vaadini duymaya başladık, duymaya da devam edeceğiz. Diğer alanlarla ilgili söylenenleri bir kenara bırakmak kaydıyla eğitim-öğretim alanıyla ilgili...
Abdulbaki Değer Galata Köprüsü’nü satmak üzereyken tesadüfen yakalanan meşhur dolandırıcı Sülün Osman’ın yaptıklarına ilişkin şu çarpıcı sözlerini aktarayım önce: “Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. Yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. On tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcunun kapısındayız....
Abdulbaki Değer Sanırım ülkece “odak kayması” yaşadığımızı söylersek abartmış olmayız. Şüphesiz durup dururken yaşanmıyor bu kayma. Diğer taraftan odak kayması tespitinin gereğinden fazla iddialı olduğu da açık. Kime göre, neye göre odak kayması? Hiza taşı hangisi ki öbürü veya öbürleri...
Türkiye eğitim-öğretim gündemi tarihsel olarak hep yoğun olmuştur. Bunun kabaca iki önemli nedeni var. Birincisi devletin-toplumun kabulü mümkün olmayan sıkıntılı durumunu tedavi edecek aygıtın eğitim-öğretim olarak kodlanması. Bu yaklaşım eğitim-öğretimi toplumun farklı kesimleri için bir tür sihirli değnek pozisyonuna kaydırıyor....
Türkiye’de en büyük talihsizliğimiz herkesin yanlış olduğunu bildiğini uygulamaların hayat buluyor olmasıdır. Uygulamayı getirenlerin bile savunmaktan imtina ettikleri düzenlemeler, nasıl oluyorsa, kamu politikası olarak meclisten geçip resmileşiyorlar. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bunun çarpıcı örneklerinden birisiydi. Eğitimciler, eğitim kamuoyu, sivil toplum örgütleri...