Günümüz dünyasına ve konservatuarlarına baktığımız zaman eğitimde o metodolojik sistem tamamen usta çırak ilişkisi dışına kaydığı için herkes ben davasında, hiç biz yok. Yani insanların Allah’tan gelen kabiliyeti fazlasıyla bir tarafa bırakıyor gibi geliyor. Ses dediğiniz şey bir Allah vergisi kabiliyeti bir zafiyete uğrasa, kimse yüzünüze bakmaz. Önemli olan adam olabilmek… Ciddi bir şekilde mûsikî tedris edebilmek. Sanatın, mûsikînin amaç mı araç mı olduğunu? Ne olduğunu? Çelik çomak mı olduğunu? Yoksa Allah’ı aramak mı olduğunu çok iyi anlamak, bilmek gerekiyor. İşte bütün bu düşüncelerle ben o günleri çok ararım.
Sanat ne? Sanatkâr kim? Zaten bu kavramlarda da ciddi bir anlayış sıkıntısı var. Sanatkâr: bendenizin anlayışına göre içinde bulunduğu toplumun sanat seviyesini olduğu halden bir milimde olsa yukarı çekebilen çekmeye çalışan insandır. Ortaya ürün koyabilen insandır. Ortaya Allah’ın sanatını insanlara güzel bir şekilde sunabilen insandır.
Meşk sistemine gelince… Usta çırak ilişkisi dedik. Bir kere intisâb ettiğiniz üstadın sağlam ve dolu olması gerekiyor. Hem insani noktada hem de sanat ve ilim noktasında. Hem ilmî hem de insanî tarafının ağır olduğu bir insanın önüne diz çöktüğünüz zaman ortaya güzel bir insan çıkar. Meşk sistemi diyoruz çünkü birebir ilgileniyorsunuz. Konservatuara bakıyorsunuz her sene 15 kişi alınıyor. 15 kişiye ayırmış olduğunuz vakitle bir kişiye verdiğiniz vakit arasında ciddi fark var. Ancak meşk sisteminde üstad bir eseri, bir yürük semâî’yi belki 2 saat meşk ediyor, bir besteyi bir kâr’ı meşk ediyor. Bu kâr’ı meşk ederken sadece eseri geçmiyor makamı geçiyor, usûlü geçiyor, güfteyi tahlil ediyor, irdeliyor, makam geçkilerini anlatıyor ve en sonunda ruhunu veriyor. Göz yaşıyla birlikte veriyor hocam. Biz rahmetli Fevzi (Özçimi) amca ile eser geçmeye çalışırdık. Ben Fevzi amcanın hiçbir eseri tamamladığını bilmem. Üç defa geçer aynı yere gelir hıçkırıklara boğulur, okuyamayacağım der bırakır. Meşk sistemi bu… Basit bir şarkı. “Ne boş yere yanmışım meğer ben aldanmışım” der başlar ağlamaya işte bu meşk sitemi… Tabii insan bu noktada hem manen doluyor hem duygusal olarak yükleniyor artık bir bulut düşünün ki içinde elektriklenme artıyor da artıyor. Bir şimşek sonra yağmaya başlıyor. Hamdolsun bizim böyle bir şansımız oldu yetişebildik.
İnsanı içinde yaşamış olduğu cemiyet yetiştiriyor. Ümitsiz değilim ama biraz zorlanacağımızı düşünüyorum. Cenab-ı Hakk “kün feyekün” her şey kudretinde mahfuz. Ama günümüz şartlarında ciddi sıkıntılar var. Tam bir teslimiyet içerisinde öğrenmeyi amaç edinen insanların, öğrencilerin sayısında ciddi bir azalma var. Hicazkâr Mevlevî âyinine özellikle “Nev Niyâz” adını verdim ki, yapılan son âyin, kabul edilirse de nev niyazdır ya… Bizimki sadece o… Bu kapının önünde, o sultanların yaşadığı sarayda bir kapıkulu olmaktı bizim derdimiz… Cenâb-ı Hakk şımartmasın, şaşırtmasın… Niyâzımız odur ki, evet güzel besteler yapabilelim ama bu, Ahmet Çalışır’ın bestekârlıktaki iddiasını ortaya koymak adına değil, bu eserleri icra edenlerin, okuyanların, dinleyenlerin en güzel şekilde sürûra gark olmaları, huzur ve huşû bulmaları adına olsun… İnşallah ciddi, güzel eserler ortaya koyalım diye niyaz ediyorum.
Ahmet Çalışır’ın mesleki hayatı:
1998 yılında Konya Selimiye Camii müezzin-kayyım,
1991 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Mûsikîsi Ses Sanatçısı,
1996 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Mûsikîsi Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni,
1998 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu Ses Sanatçısı,
2003 yılı Kültür Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Mûsikîsi Topluluğu Ses Sanatçısı olarak görev ifâ etmiş, sonrasında İstanbul’dan Konya’ya naklini aldıran Çalışır, uzun yıllar idari görev almayıp talebeleriyle meşgul olmuştur. Yine arkadaşlarının ısrarı üzerine, 2014 yılında Kültür Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Mûsikîsi Topluluğu genel sanat yönetmeni yardımcılığına atanır. Halen Kültür Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Mûsikîsi Topluluğu genel sanat yönetmeni yardımcılığı ve ses sanatçılığı görevine devam etmektedir.
Ahmet Çalışır’ın çalışmaları
1. Yapmış Olduğu Besteler
1. Hicaz İlahi- Derdimendim Ya Rasulallah
2. Hicaz İlahi- Habîbi Kibriyâ Bâb-ı Recâsın
3. Hicazkâr Mevlevî Âyîn-i Şerîf-i
4. Hicazkar Peşrev
5. Hicaz Şarkı- Geldi O Demler Ki Bülbül
6. Hüseyni İlahi- Aşık-ı Yezdan Zikreder Daim
7. Hüseyni İlahi- Tecellilerle Mest Olmuş
8. Hüseyni Nefes- Bak Vech-i Yâre
9. Hüzzam Şarkı- Beklemekten Hiç Sıkılmam
10. Kürdîlihicazkâr İlahi- Gel Gülşeni Tevhide
11. Muhayyerkürdî Saz Semaisi
12. Neveser Salât-ü Selam
13. Nihavend İlahi- Semadan Sırrı Tevhidi
14. Rast İlahi- Mevlam Sana Ersem Diye
15. Sabâ İlahi- Aşk Bağına Girer İsen
16. Segah İlahi- Semadan Sırrı Tevhidi
17. Sûzidîl İlahi- Rahmet Dilerse Hüda
18. Sûzidîl Şarkı- Bağımda Gül Kırmızı
19. Şevkefza İlahi- Güneş Ves Dilberi Dildar
20. Şevkefza Şarkı- Gizli Bir Aşk Derdi Yoksa
21. Şîvenümâ Tevşih- Padişaha Vasıl Olan
22. Uşşak İlahi- Buldu Hep Derdine Derman
2. Katıldığı Yurtdışı Konser Programları
1. Amerika Birleşik Devletleri
2. Almanya
3. Arjantin
4. Avustralya
5. Avusturya
6. Azerbaycan
7. Bahreyn
8. Belçika
9. Çin
10. Danimarka
11. Endonezya
12. Estonya
13. Fas
14. Finlandiya
15. Fransa
16. Güney Kore
17. Hırvatistan
18. Hindistan
19. Hollanda
20. İngiltere
21. İspanya
22. İsveç
23. İsviçre
24. İtalya
25. Japonya
26. Kanada
27. Katar
28. Kazakistan
29. Kosova
30. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
31. Litvanya
32. Lübnan
33. Malezya
34. Mısır
35. Norveç
36. Pakistan
37. Polonya
38. Saraybosna
39. Suriye
40. Şili
41. Tunus
42. Umman
43. Ürdün
44. Vatikan
45. Yunanistan
3. Almış Olduğu Ödüller
1. 1985-1986-1987 Kur’an-ı Kerîm Okuma Yarışmaları İmam Hatip Birincilikleri
2. 1996 Konya Yılın Kültür ve Sanat Adamı (MÜSİAD)
4. Kurmuş Olduğu Koro, Topluluk ve Dernekler
1. Türk İlleri Vakfı Tasavvuf Mûsikîsi Korosu
2. Türk Mûsikîsi İcra Heyeti ve Sema Topluluğu (alıntı bibl.)
3. Mûsikî Sema ve Mevlevî Kültürünü Araştırma Derneği (MÜSEMMA)
4. Kur’an Akademisi ve Sanatları Merkezi (KASEM)
5. Türk İslam Sanatları Akademisi
6. Daru’l Huffaz
5. Makam Terkibi
Ahmet Çalışır’ın hâlihazırda üzerinde çalışıyor olduğu nikrizeyn adında bir makam terkibi bulunmaktadır. Yerinde nikriz ve çargâh üzerinde nikrizden oluşmaktadır.